Kayıtlar

empati etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İÇİMİZDEKİ KÜREKÇİ

Resim
 Geçtiğimiz hafta kitaplarını veya programlarını izleyen herkese dokunabilmiş, önemli psikologlarımızdan Doğan Cüceloğlu'nu kaybettik. Kitapları sadece farketmenizi değil ama kendinizi affetmenizi ve kendinizi iyileştirme konusunda adım atmanızı sağlar. Onun 'İçimizdeki Çocuk' kitabını okuyalı 25 yıla yakın zaman olmuş. O zamana kadar kendimde aşmak istememe rağmen aşamadığım konularla ilgili neden yol alamadığımı anlamamı ve bu yolda atmam gereken adımların neler olduğunu bu kitap sayesinde anlamıştım. Biz kendimize iyi gelemiyorsak, başka hiç bir şeye de iyi gelemiyoruz. Bu nedenle kendimize yaptığımız yatırımlar, yaşamı ve dünyayı da iyileştirir. Doğan Cüceloğlu çok iyi bir  iletişimciydi, kitapları vasıtasıyla bile empati kurabilen bir yazardı ve kitaplarını okumadıysanız muhakkak okuyun size de iyi gelecektir. İçimde bir çocuk olduğunu ve insanın kendi çocukluğu ile iletişim halinde oluşunun ne kadar kıymetli olduğunu ondan öğrenmiştim. İçimde yılmayan, sabırla mücadel...

YANSIMA - YANSITMA

Resim
Yansıma, fotoğrafçıların çok severek, fotoğraflarına anlam, derinlik, cazibe katmak, izleyicisi ile ilişki kurmak için kullandığı yöntemlerden biri. İyi çekilmiş yansıma fotoğrafları çok çarpıcı olabiliyor. Aynalar, suda görünen aksimiz, hatta sesimizin yankısı biz insanlara hep çarpıcı gelmiştir. Suda ilk yansımasını gören yavru kedim görüntüsünün bir kedi olmadığını anlamak için ayna ile bir süre mücadele etmişti. Merakı geçtiğinde bir daha dönüp aynaya hiç bakmadı. Biz insanlar için durum biraz daha karışık gibi. Fotoğraf: Serhat Dizdaroglu, Temmuz 2020 Otoportre çalışması  Biz aynaya ve yansımamıza bakmaya devam ederiz. Kimi zaman o gün takınacağımız maske için, kimi zaman  sağlığımızı kontrol için, kimi zaman kendimize moral vermek için veya başka sebeplerle. Evlerimizde, banyolarımızda aynalarımız var. Dışarıdan bizi nasıl gördükleri ile çok ilgili oluşumuzdan olabilir. Kendi kendimizi nasıl gördüğümüz, kendimizi nasıl algıladığımız her zaman, dışarıdan nasıl algılanmak ...

YAŞASIN HAYAT

Resim
6 Temmuz 1907 Meksikalı sanatçı Frida Kahlo'nun doğum günü idi. O hafta, yaşam tutkusu ilham verici bir insan olan Frida için meraklılarının takip edeceği bazı medya organlarında çeşitli programlar yayınlandı. (1) Bana göre Frida 'Yaşama Hayat Veren Kadın'. Hayatı, ve hayat yolunda karşınıza çıkan her anı saygıyla kabul eden bir idealist. Temmuz ayının takip eden iki haftası boyunca ise İstanbul Sözleşmesi ve ardından kadınlara uygulanan şiddet ile ilgili dehşet verici pek çok haber yayınlandı. Ne yazık ki yine genç bir kadının hunharca katledildiği haberi ile üzülüyoruz.  Şiddet eğiliminin kaynağı her ne olursa olsun, bir davranış modeli olarak kendine, ve tüm yaşama saygı öğretilebilmiş olsaydı, bu dehşet verici haberler olmazdı diye inanıyorum. 2017 yılında ilk kez Meksika'ya gidene kadar, Frida benim için kaşlarını almayan, bir kaza sonucu sakat kalmış, çok da anlayamadığım resimleri olan bir sanatçı idi. Bana göre, eşi olan Diego Rivera'nın duvar resim...

BEYİN

Resim
Blog yazılarına başladığımdan beri, sizlerden gelen geri bildirimler benim için çok değerli. Bu kez, iki okuyucumun tavsiye ettiği kitapların bana düşündürdüklerinden söz etmek istiyorum. Biri David Eagleman'ın kaleme aldığı 'Beyin', diğeri Necdet Bükülmez'in yazdığı 'Beynim Öğrenmeyi Öğreniyor'.  David Eagleman kitabında beynimizin gerçeklik algısına geniş bir yer ayırmış. Beş duyu organımızla algıladığımız dünyanın, aslında doğduğumuzdan beri edindiğimiz tecrübeye göre, insandan insana farklılaşabileceğini anlatmakta. Bu nedenle, her insan dünyayı farklı algılayabiliyor; diğer bir deyişle hepimiz baktığımız noktalarda farklı tecrübe süreçlerimiz nedeni ile farklı şeyler görebilmekteyiz. Kitapta, görebilmek için gözlerden fazlası gerekir diye tanımlanıyor. Gözlerimiz birer kameradan ibaret değiller. Beynimizin, görsel verilerin gerçek anlamlarına ilişkin doğru yorumları yapabilmesi için, tüm vücudumuzun bu deneyime dahil olması gerekiyor. Beyne gelen sin...

DOĞANA DÖNÜŞ

Resim
Fotoğraf: Serhat Dizdaroğlu Son 10 yıldır en çok duyduğum terimlerden biri organik tarım oldu. Pazarı bile ayrı kuruluyor. Organik ürün satan dükkanlar bir biri ardına hızla açılıyor. Fiyatları da, organik iddasında olmayan ürünlerden daha pahalı. Bu akım, yeni moda ve geçici bir heves mi? Sürdürülebilir bir ekonomi mi? Gerçekten ürünler doğal mı, yoksa değil mi? soruları kafamı kurcalıyor. Gıdamızla ilgili olarak o kadar çok yanıltıcı bilgiye maruz kaldım ki, bir türlü bu doğal ürünler veya organik yaşam anlayışı trendlerine tam olarak güvenemiyorum. Ancak, son Covid-19 virüs salgını, insanın kendi doğasından kopuşunun çok can yakacağını kaçınılmaz biçimde bize gösterdi.   İnsanlık, sanayileşmenin; endüstriyel tarıma geçişin ardından beklediği gibi bolluğa ve sağlığa kavuşamadı, her yeni bulunan tarım kimyasalı ve tarım tekniği anlaşılan bize yeni bir hastalık veya toprağın bereketinde azalma olarak geri döndü. İnsan kendi doğasından uzaklaştıkça aslında kendini de ...

YOLCULUK NEREYE?

Resim
Borusan Klasik Radyo'da bu hafta başlayan 'Gezgin Gürcan'ın Sesli Hikayeleri' adlı programın ilkini dün gece dinledim. (1) Sade ve samimi bir dille hazırlanan programı, gezginin kendi ruhuna başka diyarlarda yapılan yolculuğunu, müzik eşliğinde, farklı bakış açılarına zihnimizi açarak, keyifle dinlemek mümkün.  En rahat düşünebilme imkanlarını yolda seyahat ederken bulursunuz. Bir trende veya otobüste manzara yanınızdan geçerken kendinizle baş başa kalma fırsatı yakaladığınız bu anda, gündelik kaostan sıyrılarak, daha özgür bir düzlemde düşünme imkanı yaratabilirsiniz. Seyahat sırasında, başka hayatları, coğrafyaları ve geçmişleri gözleyerek tanırken; insan tanıma beceriniz, empati kabiliyetiniz gelişecektir. Yurt dışında genç nesil üniversiteye başlamadan veya hayata atılmadan önce muhakkak bir sırt çantalı geziye çıkar. Az maddi imkanla yapılan bu seyyahlık sırasında problem çözme becerileri, hayatı olduğu gibi kabul edebilme olgunlukları ve en önemlisi de ba...