Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UYUMSUZLUK, HUZUR ve PANDEMİ

Bugünlerde evlerimize kapandık ve ilan edilen pandeminin yavaşlamasını bekliyoruz. Bilim adamlarına uygun tedaviyi geliştirebilmeleri ve doktorlara hastaları tedavi edebilmeleri için alan açmaya gayret ediyoruz. Nereden çıktı bu pandemik hastalık konusu üzerine pek çok hikaye anlatılmakta. Kimi laboratuarda üretildi derken, kimi doğa ana kendini korumak için insan nüfusunu azaltmak üzere, kendi doğal dengeleyici sistemini çalıştırıyor demekte. Hangi hikayenin doğru olduğu veya hangisine inanmayı tercih edeceğimiz tarih içinde bir cevap bulacaktır. Tüm bu soru cevap dünyamızda, beni düşündüren; insanın diğer türler gibi hayatın doğal akışında kendini bir türlü bir yerlere yerleştiremediği. Doğal akıştan kastettiğim doğmak, var olmak gerçeği ile yüzleşmek ve ölüme veya başka bir şeye dönüşene kadar olan süreç. Bu süreçte insan içinde bulunduğumuz dünya gerçeğini olduğu gibi kabul ederek uyum sağlamak yerine genellikle duruma isyan edip sürecin akışına çomak sokmak, akıntıyı tersine

DİL VE ANLAŞMAK

Resim
İnsan özünde bildiğimiz yaratıklar arasında meraklı türlerden biridir. Tükenmez bir merak. Belli bir konuya odaklandığında bir buluş yapabilenlerimiz vardır. Odaklanamayanlarımız ise gelip geçici dedikodularla yaşamını sürdürür. Geçmişi, geleceği, hatta şimdiyi bile merak ederiz. Var olanı ve hatta var olmayanı da merak ederiz. Düşünerek bulduklarımızı; hipotez, teori haline getirir ve ispat etmek için deneyler yaparız. Düşüncemizin haklılığını herkesin de kabul etmesi için uğraşır dururuz. Bazılarımız ise hipoteze bile gerek görmez konuşma cambazıdır bir sürü spekülasyon ve manüplasyon ile herkesi ikna için beynini kullanır. Bu ikinci tip için dilini kullanmak her konuyu halletmesi için yeterli gibidir. Sizi de benim kadar rahatsız eder mi?  İş yaşamında aktif olarak bulunan pek çok arkadaşımdan duyduğum bir söz vardır. ' Çalışmaktan yorulmadım ama insanlar beni yordu. ' Yoran insanların en başında bu dil cambazları geliyor sanırım. İnsanoğlu topluluk halinde yaşayabildi

BAŞLARKEN...

Resim
Merhaba  Kendimi kısacık da olsa tanıttığım bir ilk yazı olmadan, paylaşmak istediğim düşünce ve duygularım; eğer bu yazıları okuyan olursa, çok da anlamlı olmayabilir diye düşündüğümden, sıkıcı olmadan kendimden bahsetmek istiyorum.  1985 yılında lisede matematik bölümünden daha sonra, 1989 yılında Üniversiteden İşletme Fakültesinden mezun oldum. Okumayı öğrendiğim andan beri okumayı, yazmayı çok sevdim. Ancak kompozisyon yazmak pek de başarılı olduğum bir ders sayılmazdı. Blog açmayı istememin sebebi yazma tutkumdan ziyade içimde birikenleri paylaşabilme arzusundan kaynaklanmaktadır. Üniversiteyi bitirir bitirmez çalışma hayatım başladı, çünkü  benim için ekonomik olarak bağımsız olabilmek en önemli konuydu. Ekonomik olarak bağımsız değilseniz her zaman birinin kölesi olarak kalmaktaydınız. Hayatımdaki ilk farkındalıklardan biridir. Ekonomik Bağımsızlık gerçek bağımsızlıktır.  Kariyer hedefleri yükselince 2003 yılında işletme yüksek lisans derecemi aldım. İş hayatı