OLİMPİK ANTRENÖR - SONAT DOĞAN

Olimpiyat yılında, olimpiyatlara giden kürek sporcularımızla sırası ile söyleşiler yaptık. Daha önce olimpiyatlarda bizi temsil eden hakemimiz ve eski federasyon başkanımız Nihat Usta ile de söyleşi yapmıştık. Bu hafta da tecrübeli milli takım ve olimpik antrenörümüz Sonat Doğan ile görüştük. 

 

Sonat Bey, kürek sporunda güler yüzü ve pozitif duruşu ile dikkat çeken spor insanlarımızdan biri. Tokyo 2021 olimpiyatlarında sporcumuz Onat Kazaklı ile beraber antrenör olarak değerli bir olimpiyat deneyimi yaşadı. Bu tecrübeler, sporun ülkemizdeki gelişimi için çıkılması gereken basamaklar. Sürdürülebilir başarılar için organizasyon ve yarış tecrübesini hem sporcu hem yönetici hem de diğer tüm ilgililerin hatta seyircinin ve o ortamda yaşayan yerli halkın yaşaması gerekiyor. Her şey kitaplardan okuyarak öğrenilmiyor ne de olsa. Okuduklarınızın nasıl uygulandığı veya kendinize uygun yöntem ve becerileri geliştirebilmek için tecrübe de edilmesi gerekiyor. Bu nedenle Sonat Bey’in edindiği tecrübe kürek sporunun geleceği açısından çok kıymetli. 

 

Sonat Doğan -  Onat Kazaklı, Tokyo 2021 Olimpiyatları

VEDA ETMEYE GİTTİĞİNDE TÜM YAŞAM ÇİZGİSİ DEĞİŞİYOR...

Sonat Bey 35 yıldan fazla kürek sporunun içinde. Çocuklukta her yaz gidilen Hereke’de yaşayan anneanneye gidildiği için kürek sporuna çok aşina olarak büyüyor. Sahilde kürek yapanları, botta megafonla seslenen antrenörleri seyretmek Herekeliler’in doğal yaşamlarının bir parçası. Lisede atletizmle 400 ve 110 metre engelli branşları ile uğraşan Sonat Bey yarışmayı seven bir genç. Böyle bir gencin Hereke’de kürek ile tanışmaması zor bir ihtimal. Tanıdık ve arkadaşların tavsiyesi ile Şişe Cam Kulübünde efsanevi kürek antrenörlerinden Sarı Kemal ile bu sporla tanışıyor. İlk senesinde Türkiye'de yapılan Balkan Şampiyonasında madalya kazanmış. Hızlı gelen başarı, ve ergen yaş dönemi gençlikte farklı algılar yaratabiliyor. Sonat Bey'de yaz dönemi bitince antrenmanlara gitmemeye başlamış.  

Ertesi yaz bir yaş daha olgunlaşarak Hereke’ye tekrar geldiğinde veda etmeden ayrılmasının nazik bir hareket olmadığını düşünmüş ve Sarı Kemal Hoca ile görüşmek için yeniden Şişe Cam Kulübünün yolunu tutmuş. Kürek sporuna veda ettiğini söylemeye gittiği o gün aslında yaşamının tüm çizgisinin değiştiği gün olur.

Şişe Cam Kürek Takımı - Antrenörleri Sarı Kemal ile Birlikte

 Sarı Kemal Hoca bırakmasını kabul etmez. Çünkü Kürek sporunun özünde "...hep daha iyiye devam etmek..." vardır. Sonat Bey’in bundan sonraki dönemde günde üç antrenman yaptığı yoğun bir sporculuk dönemi başlar. Kısa zamanda güçlü atlet alt yapısı ile milli takımımızın başarılı sporcularından biri haline gelir. Şişe Cam’dan sonra Fenerbahçe’ye transfer olur ve sporculuk kariyeri burada devam eder. Elektrik Meslek Lisesine başlarken elektrik mühendisi olma hayali kuran Sonat Bey, lise biterken artık yaşam hedefini spor alanında ilerlemek olarak belirler. Yüksek öğrenimine Beden Eğitimi ve Spor Akademisinde devam eder. 

 

Spor Akademisi bittikten sonra Pamukspor’da Spor Faaliyetleri ve Halkla İlişkiler yöneticisi olarak çalışırken sporculuk kariyerini de sonlandırmayı düşünür. Ancak Fenerbahçe'den İlhami İşseven bu değerli sporcu ve gelecek vaat eden antrenöre Fenerbahçe'de Georgi Kaytzanov'un yardımcı antrenörlüğünü teklif eder. Sonat Bey'in kürek sporuna olan sevgisi ağır basınca bu teklifi değerlendirir.  2004 yılında ise FB genç takımı çalıştırmaya başlamış. Aynı yıl genç takım ile girilen tüm yarışlarda birincilik alarak çok başarılı bir sezon geçirince, Fenerbahçe'nin A takımını çalıştırmaya başlar. 2015 yılında da Milli Takımımızın antrenörü olarak görevlendirilir. 2021 Tokyo Olimpiyatlarında da antrenör görevi ile mesleğinde en üst seviyeye yükselir. 

Levent Avat - Sonat Doğan - 2009 - Fenerbahçe Alt Yapı Antrenörü Olarak Aldıkları Kupalarla

 

BİR HAYALİN VE BİR HİKAYENİN PAYLAŞILDIĞI KÖY - OLİMPİYAT KÖYÜ

Olimpiyat Köyünde olmak, hem aynı branştan hem başka branşlardan başka antrenörlerle tanışmak tecrübe ve bilgi alış verişi yapabilme fırsatı, bu elit spor insanlarının bir arada olduğu çevrede bulunmak herkes için paha biçilmez bir tecrübe. Olimpiyat ruhu denen tanımın sloganı olan daha yüksek, daha hızlı, daha güçlü ve birlikte. İşte bu “birlikte” kavramı eklenmediğinde kelimelerin önündeki "daha" kısımları güdükleşiyor. Çünkü daha fazlayı önümüzdeki yüzyılda yapay olup olmadığını tartışacağımız insanlar gerçekleştirecek. Asıl olan insanların beraber yaşayabilme becerisini geliştirebilmeleri … olimpiyat köyü böyle bir yer tüm sporcuların bir arada olma fırsatı yakaladıkları yer. Bir hayali ve bir hikayeyi paylaştıkları yer .

"...OLİMPİYATLAR SADECE BİR SPOR ORGANİZASYONUN ÖTESİNE GEÇMİŞTİR..."

 

Sonat Bey olimpiyatların her geçen yıl dönüşerek sadece bir spor organizasyonundan daha öteye geçtiğine dikkat çekiyor. 

 

“… Spor katılımı yapan ülkelerin yanı sıra, organizasyona ev sahipliği yapan ülke açısından bambaşka bir tanıtım, kültür ve paylaşım festivali halinde. Sadece açılışı ve kapanışında her geçen yıl yükselen bir şov düzeni vardı. Fakat Paris 2024 bambaşka bir boyuta taşındı. Sporcular çok daha fazla ikonlaşmakta. Final yarışına çıkan sporcuların anonsları, madalya sonrası Eyfel kulesi altında podyum yürüyüşleri, stadyum yerine kamuya açık alanda yapılan törenler oldukça çarpıcı. Bu tasarımda yarışan sporcu sayısı kadar sanat yönetmenleri sanatçılar ve gönüllüler çalışmakta. Sponsorlar da çok daha görünür halde. Tokyo 2020 ‘de VİSA bu olimpiyatlarda da Samsung ve Louis Vuitton gibi markalar çok çarpıcı biçimde ön plandaydı. Tüm bunlar aslında spor sektöründe çok daha fazla iş alanının açılacağını gösteriyor. Organizasyon Boyutu ve Yelpazesi her geçen sene büyüdükçe sporda gelişen bir sektör olarak konumlanıyor. Bu da sporcu gençlerin sporu bırakmamaları için önemli bir motivasyon olacaktır…” diye belirtiyor. 

 

Her söyleşide sorduğum gibi “… daha çok kürek sporcusu yetiştirmek için neler yapmalıyız?” diye soruyorum.

"...EDİRNE ULUSLARARASI PARKURU KÜREK SPORUNUN ÖNÜNÜ AÇACAK..."

 

“… en önemli kısıtımız sporun erken bırakılmasında… Edirne’de açılan uluslararası dokuz kulvarlı parkurumuz bu konuda çok faydalı olacak… Istanbul’a yakın oluşu, sporcuların erken bırakmaması için bir fırsat yaratabilecek… kürek sporu bir performans sporu olarak oldukça ileri yaşlarda devam eden bir branş. Ülkemizde yaşam şartları, okul ve sınav baskısı veya ekonomik baskılar, sporcuların kürek adına erken bırakması sorununa neden oluyor. Hayatın içine katmak için bu parkur önemli. Ülkemizin doğusunda da çok güzel değerlendirilebilecek su bölgeleri bulunuyor. Deprem yaraları sarılırken bu bölgelerde de gelişme sağlamak üzere projeler var. Bunlar gerçekleştiğinde hem katılım hem sürdürebilme adına önemli bir patlama yaşanmasını ve kürek sporcularının yaşlarının uzamasını bekliyorum …”

 

“...spor kültürünün gelişmesi önemli... bu hem katılımı hem seyirciyi artıracak, sadece kürek sporu için tüm spor branşlarında ve daha sağlıklı bir toplum için buna ihtiyaç var… ve böylelikle ilerleyen yıllarda bir İstanbul Olimpiyatları gündeme gelebilecek… biz de kendimize bir sonraki olimpiyatlarda A finalde yarışabilmeyi hedef olarak koyabilmeliyiz… bunun içinde sporcularımıza daha fazla tecrübe kazanabilecekleri fırsatı yaratabilmeliyiz… kürek parkurumuz bu konuda önemli bir adım…”

Sonat Doğan Milli Takım Kampı Antrenmanı Sırasında - Fotoğraf Onur Çam

SORU SORMAK KADAR SORU ALMAKTA İNSANI GELİŞTİRİYOR...

 

Sonat Hoca’mızın genç antrenör ve sporculara tavsiyesi ise işlerini “… aşk ile yapmaları…” “meraklarını canlı tutmaları” yönünde…

 

“… ben sevdiği işten para kazanan şanslı insanlardan biriyim… her gün kendimi nasıl geliştirebilirim diye araştırmaktayım. Birlikte çalışılan daha tecrübeli antrenörlere sormaktan ve fikir alışverişi yapmaktan çekinmemek gerek. Soru sormak insanı geliştirdiği gibi soru almakta insanı geliştiriyor… gerek sporcular gerek diğer antrenörlerin sorduğu sorular ile farklı konular üzerinde araştırma ve geliştirme yapabilmek mümkün oluyor bu yüzden interaktif bir diyalog içinde olabilmenin gerekli olduğunu düşünüyorum…”

 

“Bilginin zekatını vermek ve yeni nesil yeni başarılı antrenörler geliştirmek tecrübeli antrenörlerin tecrübelerini aktarmaları önemli…böylelikle üst üste koyarak gelişebiliriz… milli takım döneminde hem Recep Akıcı hem Nebojsa Iliç ile böyle çalışma ortamları yakalayabildim, bana da daha genç antrenörler soru sorduğunda çok memnun oluyorum…onlara tavsiyem hem araştırmaları hem de soru sormaları yönünde…her gün kendimi geliştirmek için ne yapabilirim diye sormalılar…” 

 

Nesillerin beraberliği veya nesiller bir arada ekip olabilmek ilerlemeyi sağlar bu yüzden bilgi aktarımı ve nesiller arası doğru iletişim, gereklilik olarak karşımızda duruyor.  

 

Sonat Hoca ile söyleşiyi sonlandırırken düşünüyorum. Kültürün ayrılmaz bir parçası olarak spor ülkemizde bir lüks olarak yaşanmaktan kurtulmak zorunda, spor yapabilmek öncelikle sağlıklı bir insan topluluğun temel ihtiyacı ve insan hakkı. Bu temel ihtiyacı desteklemek adına umuyorum sporu lüks kategorisinden çıkaracak politikalar geliştirilebilir. Politika gelişmesi ise sadece politikacıların görevi değildir. Biraz yumurta tavuk ilişkisine benzetebilirsiniz ama politikanın gelişmesi için biz sıradan vatandaşların bu politikayı talep etmesi de gerekecek. Demek ki ya kürek başına geçeceğiz ya da en azından “iki şey” yapmalıyız. 

1- sağlıklı yaşam adına en azından her gün yürümeli ve hareket etmeliyiz, 

2- kendimiz yarışmasak bile spor yarışmalarını seyretmeye gitmeliyiz. 

İyi seyirler ve sağlıklı günler dileklerimle …