ÇİFT KARİYER YAPABİLMEK - HÜSEYİN TUROĞLU

 ÇİFT KARİYER YAPABİLMEK

PROF.DR. HÜSEYİN TUROĞLU 


 

HÜSEYİN TUROĞLU
Fenerbahçe SK Kürek Takımı Antrenörü olarak yarışları dikkatle izlerken
SAPANCA, 2018



Üniversitede çift anadal yapmak önemli bir meydan okuma, peki bir yaşamda aynı anda iki kariyer yapıp ikisinde de en üst düzeyde görev alabilir misiniz? Herkesin yapamayacağı böyle bir şeyi yine bir kürekçi yüreği olan insan yapabilir sanırım. Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu pek çok eski kürekçinin yakından tanıdığı bir isim ve onunla bu hafta güzel bir söyleşi yaptık. 

 

Hüseyin Turoğlu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünde, Jeomorfoloji ana bilim dalında öğretim üyesi. Yeryüzü şekillerinin oluşumu üzerine çok sayıda yazdığı araştırma makaleleri için Türkiye’nin pek çok yerini gezip yerinde incelemeler yapıyor ve yayınları bu alanda çok popüler ve atıflar alıyor. Pek çok doktora tezinin de bizzat danışmanı. 


Hüseyin Turoğlu, İstanbul Üniversitesi öğrencileri ile arazi uygulama dersinde
Türkiye'de nadir kalan buzulları incelerken
KAÇKARLAR - DOĞU KARADENİZ


Ben kendisi ile ilk kez 2018 Münih Euro Master Regatta’da tanıştım. Orada eski ekibi Yavuz Kuban ile iki tek yarışmışlar ve ön sıralarda yarışı tamamlamışlardı. 

 

Hüseyin Bey, 1975 yılında 15 yaşında kürek sporu ile sınıf arkadaşının tavsiyesi ile tanışıyor. 

Coğrafya gibi çok önemli bir dalda akademik kariyer yapmanızda kürek sporunun etkisi olmuş muydu acaba diye soruyorum. 

 

…Kendimi bildiğimden bu yana hep doğa ile iç içe olmayı istemişimdir, öyle de olmuştur. Bu yüzden işim de sporum da, yaşam çevremde hep doğa ile iç içe olmuştur.  Sanırım, bu düşkünlüğüm ve doğa koşullarındaki mücadele sevgim; beni kürek sporuna bağlayan sebeplerden biri olsa gerek. Kürek sporu açık hava sporu olması nedeniyle; doğal koşulları bilmeyi, anlamlandırmayı ve doğa ile bütünleşme yeterliliğini gerektirir. Kürek sporcusu adeta bir doğa okur-yazarı olmalıdır. Rüzgârı, akıntıyı, dalgayı, su sıcaklığını hatta suyun tuzluluk ya da diğer özelliklerini bilmek gerekir. Bu koşulların hangi durumlarda nasıl değişebileceğini anlıyor olmak önemlidir. Bu doğal koşulların ya da değişimlerin kürek antrenmanlarında, yarışlarda nasıl etkili olacağını, bu gelişmelerde nasıl davranış gösterileceği yeterliliği kazanılmış olmalıdır. Hatta olası tehlikeler ve onlara karşı tutum ve kararların nasıl olacağına, doğru karar vermenin, yapılan spordaki başarı ve güvenliğin öneminin farkında olunmalıdır. Sanırım bu spora olan sevgim; kürek sporunun doğa ile iç içe olan bu kapsamdaki mücadeleci yüzü ile ilişkili olmalı…

 

Beykoz’da oturmasına rağmen, Anadolu Hisarı’nda kürek aşkı Hüseyin Bey’in yüreğine düşüyor. Ona kürek çekmesini öğreten ilk antrenörü Özgen Korkmazlar. Hüseyin Bey, Özgen Bey için

…dürüst, disiplinli, işini çok iyi bilen, doğru bildiğinden vaz geçmeyen, lider karakteri ile benim rol modelimdi…” diye anlatıyor.


Hüseyin Turoğlu Anadolu Hisarı Kulübü ekip arkadaşları ve kupasıyla, İstanbul Şampiyonası
KÜÇÜKCEKMECE-İSTANBUL ,1977


 

ÇEKİŞMEYİ POZİTİF DÖNÜŞTÜREBİLMEK 

 

Ergenlikte rol model çok önemli. O yüzden, antrenörlerin; gençlerin ve ergen çocukların yaşamındaki önemini çok iyi anlayabilmesi gerekir. Z kuşağı ile ilgili bir araştırmada, yeni gençliğin kendisine rol model bulamama sıkıntısından bahsediliyor. Antrenörler bu noktada çok önemli kilit açıcı karakterler. Hüseyin Bey’in ergenlik yıllarındaki bu isim Özgen Korkmazlar olmuş. 


Hüseyin Bey “… çifte kürek ile başlamama rağmen, esas ihtisasım tek kürek…” diye belirtiyor. Yarış kariyeri iki tek, dört tek ve sekiz tek tekne sınıflarında geçmiş. Anadolu Hisarı Spor Kulübünde 1975’te kurulan dört tek ve iki tek ekiplerinde yer almış. İlk iki tek’te ekibi bugün Beykoz Belediye Başkanı olan Alaattin Köseler oluyor. Küreğe başladığı yıl performansı ile göz dolduran genç Hüseyin 1975-76 kışında, o dönem henüz bakir olan İstanbul K.Çekmece’de yapılan “Kış Güç Geliştirme Milli Takım Kampı”na davet ediliyor ve katılıyor.  Daha sonra Mustafa Tekiş ile 2 tek ve 2 tek dümencili tekne sınıflarında ekip oluyorlar. 1976-78 yıllarında Mustafa Tekiş ile beraber milli formayla iki tek dümencisiz tekne sınıfında uluslararası yarışlarda ülkemizi temsil ediyorlar. 

… Mustafa ile çok iyi anlaşırdık. Ama arada anlaşmazlıklarımız da olurdu. Değişmeyen tek şey ise suya çıktığımızda, antrenmanda her küreğimizi birbirimizden daha güçlü çekme çabamızdı. Her küreği daha kuvvetli çekme motivasyonumuz bizi o dönemin en iyi ekibi yapmıştı…” Bunu başarmak çok zor olmalı diye içimden geçiyor.


Hüseyin Turoğlu madalyasını alırken, İki Tek Dümencisiz ,Uluslararası Gençler Şampiyonası
VILLACH - AVUSTURYA, 1981


 

Bunu başarabilmek kuvvetli bir irade gerektiriyor. Rol model aldığınız kişinin size yansıyan doğruluk prensibi de çok önemli bir etken. 1978’de Mustafa Bey askere gidince Anadolu Hisarı kulübünde daha genç ekipte yer alan Yavuz Kuban ile bu sefer iki tek ekip oluyorlar. 


İKİ TEK SİHRİ, SIR GİBİ 


Yavuz Bey ise çok farklı bir ekip arkadaşı, hızlı adapte olan, iyi gözlemci ve sorunu hemen fark edip hemen çözüm üreten bir ekip arkadaşıydı. “…Yavuz ile birbirimizi çok iyi tanırız. Yıllar sonra da bir araya gelsek, tekneye oturduğumuzda hiç bırakmamış gibi birlikte kürek çekebiliriz…” diye sözlerine devam ediyor.

 

İki tek teknesinin insana öğretebildiklerini kişisel gelişim adına son derece ilginç buluyorum. Bugüne dek sihirli süzülüş sebebinin iki uyumlu kişinin yarattığı sinerji kaynaklı olduğunu düşünürdüm. Ama 2tek teknesinde, günlük ruh halinin kürek kuvvetine yansıtma becerisinin performans yakalamak konusundaki etkisini hiç düşünmemiştim. Bu benim içinde yeni bir düşünce kapısı açıyor.  Ama tabii uyumu bulduğunuz kişiyle yaşam boyu kürek çekmeye devam edebilirsiniz hissi veriyor. 

 

…. Anadolu Hisarı kulübünde, Mustafa ve Yavuz; benim 2- teknesindeki unutulmaz anılarımın paydaşları olan can arkadaşlarımdır. 2- ekip arkadaşlığı, kardeşten de öte, bu tekneye has bir şeydir ve hiçbir zaman bitmez…

 

Yavuz Kuban üniversite sonrası eğitimi için ABD’ye gidiyor. Hüseyin Bey ise yüksek ihtisasına İstanbul Üniversitesi’nde devam ederken 1981-1982 sezonunda Fenerbahçe’ye transfer oluyor. Fenerbahçe’de yeni olmasına rağmen Recep Akıcı, Sedat Esinduy ve Mehmet Burçkin’den oluşan tecrübeli ekibin hamlası olarak başlıyor. Hüseyin Bey en güzel antrenmanlarını bu ekiple yaptığını anlatıyor. Birlikte bir takım olabilmeyi başarmak bu keyfi getiriyor. Eğlenmek gerektiğinde beraber eğlenir, antrenman zamanı en ciddi şekilde kendimizi vererek, tek vücutmuşçasına antrenmanımızı yapardık diye anlatıyor. Bu artık yetişkin elit takımın yakalayabildiği bir olgunluğunda göstergesi aynı zamanda.

 

…. Fenerbahçe kulübündeki sporculuk dönemimde çok sayıdaki farklı jenerasyona ait genç sporcular 2-, 4- ve 8+ teknelerinde ekibim oldu ve şampiyonluklar yaşadık. 1996 sezonunda, FB kürek takımında antrenör-sporcu olarak görev yaptım. Küçük tekne antrenmanlarında motorda antrenör, büyük tekne antrenmanlarında 8+ teknesinde hamla olarak sporcuydum. O sene de güçlü GS kürek takımına karşı sezonu yine şampiyon olarak tamamladık.


Hüseyin Turoğlu, Recep Akıcı, Fatih Örer, Mehmet Dilek 
Dört Tek Büyük Erkekler Balkan Şampiyonası Madalya Töreni
PANCHAREVO - BULGARİSTAN,1982



 

“… ŞANSIM, EŞİM BELGİN…”

 

FB Kürek takımındaki sporculuk ve çalışma hayatını birlikte yürüttüğü 1984 sezonunun sonunda, Hüseyin Bey; başarılı bir voleybolcu olan Belgin Hanım’la bir yuva kuruyor. Aynı yıllarda İstanbul Üniversitesinde başladığı Yüksek Lisans eğitimini 1986 yılında ve daha sonra Doktora eğitimini 1993 yılında tamamlıyor. Antrenörlük başlı başına bir iştir, bu yaşamı yönetmek zor değil miydi? Diye merak ediyorum.

 

… benim şansım eşim Belgin…” diyor. 

 

İşte benim bir teorim var zaten bilen bilir iki tek çeken doğru eşi seçmeyi bilir )) Hüseyin Bey benim için canlı bir ispat şimdi.

 

… hem işe hem kulübe yetişmeye çalışan genç bir baba olarak bir yandan da doktoramı yapmaya devam ettim. Bu koşturmada Belgin kahrımı çok çekti…” diye ekliyor. Sanırım Belgin Hanım’da da kürekçi yüreği var. Sabır, metanet, tolerans, yılmazlık kürekçi yüreğinin atışındaki gücü veren kuvvet…


Prof.Dr. Hüseyin Turoğlu - Jeomorfoloji Konferansında


 

YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR…

 

Hüseyin Bey akademik kariyerinde durmadan ilerleyip pek çok bilimsel makale ortaya çıkarmak için çalışırken, önceleri sporcu, daha sonra da yıllarca antrenör olarak Fenerbahçe Spor Kulübünde görev aldı. 2008 – 2012 yılları arasında İlhami İşseven başkanlığındaki Federasyon Kurulunda As başkanlık ile beraber Teknik Kurul başkanlığını yürüttü. 

 

Akademisyenliğin getirdiği anlayışla milli takım sporcularının daha bilimsel metotlarla seçilmeleri için farklı bir kriter getirdi. O güne dek, milli takım sporcuları ve ekipler; milli takım seçme yarışlarında birinci gelen ekipler ya da başarılı olacağı düşünülen sporcu davetleri ile yapılan ekiplerden oluşturulurdu. Bu ekipler de yurt dışında uluslararası yarışlarda ülkemizi temsil ederlerdi. Ancak Hüseyin Bey kürek sporunda başarı için “Güç ve Teknik” birlikteliğinin temel koşul olduğunu, milli takım için atletik performans kriterinin getirilmesini savundu. Teknik kurulda ekip arkadaşı Fahri Özbey ile birlikte çalışarak, Milli takım adayı her kategorideki kadın ve erkek sporcular için uluslararası rakipleri ile mücadele etme yeterliliklerine ait güç standartları koydular. Bu uygulama; milli takım sporcu ve ekip seçiminde yeni bir dönemi başlatıyordu.

 

Hüseyin Bey; fizik performans gelişiminin önemli olduğunu, bireysel güç ve kürek tekniğini birlikte geliştiren bir metodik antrenmana önem vermek gerektiğini düşünüyor. Bu yüzden, 2008 de Teknik Kurul Başkanı görevini üstlenince; ergometre performansını milli takım için ön seçme kriteri olarak getiriyor. “Elbette, teknik; kürekte çok önemli ama güç yeterliliği eksik olan sporcu ve ekip için çok iyi kürek tekniğinin bir anlamı olamaz” diye devam ediyor. Fiziğin hem kuvvet hem VOmax olarak geliştirilmesi gerekiyor. Bu gelişme sağlanmadan sadece tekniğini geliştirmiş sporcular uluslararası yarışlarda başarılı olamıyorlar. Bugün kürekte milli takım düzeyinde gelen başarıların temelleri, o yıllarda, Hüseyin beyin bu iddialı yaklaşımı ile atılmış oluyor. 2- tekne sınıfında Gençler Olimpiyatları vizesinin alınması, Gençler ve U19 kategorilerinde 2- ve 4- tekne sınıflarında, Uluslararası şampiyonalarda Final A çekilmesi; o yıllardaki bu radikal değişimin kısa sürede elde edilen ilk başarılardır. 

 

Dünyada Küreğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Küçük teknelerin daha ön plana çıktığı ve kalabalık teknelerin eski popülerliğinde bir azalma var gibi görünüyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Diye soruyorum.

 

Sekiz Tek Yarışı popülerliğini koruyacaktır.

 

…bugün Cambridge Oxford yarışı ve diğer önemli Henley  veya Head of Charles gibi regattalar hala bol sponsorlu çok popüler yarışlar. Sekiz Tek her zaman kıymetli bir yarış olarak varlığını sürdürecektir. Ancak kürek sporu çok maliyetli bir spor, parkur, tekne, sporcu yetiştirmek için gereken maliyetler; alınan yarış, madalyalar ve diğer kazanımlarla kıyaslandığında ekonomik olarak cazip gelmemeye başladı...

 

Ancak yaygınlaşan popüler kültür nedeni ile tek çiftelerin yıldızlaştırılması söz konusu diye belirtiyorum.  Ama Hüseyin Bey’e göre bu aslında sonuç. Asıl sebep “ekonomi” diye düşünüyor. Bisiklet yarışlarının yarattığı ekonomi yüksek olduğu için günlerce süren bisiklet yarışları ilgi odağı olabiliyor. Kürek ise henüz böyle bir ivme yaratamadı ama zamanla yaratabilecektir diye inanıyor. 

 

Türkiye Küreğinin uluslararası düzeyde daha iyi bir yere gelmesi için neler yapmalıyız diye soruyorum.

 

Antrenman Sezonunun Programlanması

 

… Öncelikle Kürek Federasyonu Tüzüğündeki amacı hep hatırımızda tutmalıyız. Federasyonun birinci amacı Türkiye’de olimpik küreği yaygınlaştırmak ve sevdirmektir. Federasyon faaliyet planını ve politikasını bu doğrultuda belirlemesi ve uygulaması beklenir. Deniz küreğinin hızlı popülerleşmesi, olimpik küreğe rakip olmaya başladı. Bu gelişmenin temelinde de yine ekonomi yatıyor. Olimpik sporcu sayısının artırılması, ulusal faaliyetlerin 3-4 ay ile sınırlandırılmayıp, yıl içine yayılması önemli ve anlamlıdır. Bunun için doğru strateji ve federasyon programına ilaveten çeşitli faaliyetlere ihtiyaç var…” “…Bu yaklaşım; milli takım için daha sağlıklı ve alternatifli bir seçme yapmaya, milli takım dışındaki aday sporcuların milli takım hedef ve motivasyonlarını canlı tutmaya, milli takım kadrosundaki sporcuların da kendilerini daha güçlü şekilde kişisel ve ekip olarak iyileştirme ve sürdürülebilir başarı yakalama çabasına yönlendirecektir…” 

 

Olimpik aday sporcuların sistemin içinde olmaları ve sürdürülebilir motivasyonları 

 

…Sezon 3-4 aya sıkışırsa, aday sporcu kendini geliştiremez ve seçme şansımız kısıtlanmış olur… aday sporcunun sistemin içinde kalması için daha uzun ve daha farklı bir antrenman sezonu yapılandırılmalı…

 

Takım içi tatlı rekabet, seçilen sporcu için performans devamlılığı yaratır.

 

…böylelikle seçilen sporcular da daha sıkı çalışma motivasyonu bulur. Genç sporcuların üst kategorideki başarılı sporcuları zorladıkları oranda, rekabet artacaktır. Sporcunun kendini garantide hissetmesi daha fazlasını, daha iyisini yapabilme motivasyonunu zayıflatabilir…” diye belirtiyor.

 

Sporun gelişiminin kilit taşları olan hem sporcu seçiminde aktif olan hem de genç sporcuların rol modelleri olarak yeni antrenörlere tavsiyeleriniz nelerdir? 

 

Teknik Becerinin yanı sıra iletişim ve sosyal beceriler önemli

 

… sporcu gelişimine ait başarı, antrenörün teknik beceriyi sporcuya kazandırabilmesi, sporcunun bunu alabilmesi, sporcunun fiziksel performans kazanım zorluğuna karşı direnci; öncelikle antrenörün iletişim becerilerine bağlıdır. Kürek sporunda başarı için bir antrenörün sporcu psikolojisini ve bu sporun sosyolojisini iyi anlaması, görmesi ve yönetmesi gerekiyor. Sporcusunun güvenini, dostluğunu, saygısını, hatta kendisine karşı kısmen de korku ve çekingenliğini kazanması bir antrenörün başarı anahtarıdır…

 

… antrenörler; günü geldiğinde arkadaş, baba, ağabey ya da bir hocadır. Bir antrenör bu dengeyi iyi kurabilmelidir. Denge şaştığı vakit verimli bir iş birliği ve güven sağlanamaz bu da sporcunun performansına yansır…

 

… diğer önemli konu; bireysel farklılıklar ve takım ruhunun yaratılabilmesidir. Sporcuların bireysel farklılıkları nedeni ile kürek sporunda güç antrenmanı programları bireysel yapılmalıdır. Zira sporcuların fiziksel gelişimleri bireysel olarak farklılık gösterir. Bu farklılıklara rağmen, antrenör; tüm sporcularının fiziksel performanslarının benzer seviyelerde, hedeflenen standartlara ulaşmasını sağlaması gerekir.  Bireysel performans yanı sıra, kürek sporunda başarı için takım ruhu çok önemlidir. Kürek sporu; tek çifte teknesi hariç, ekip sporudur. Yarış; iki veya daha fazla sporcu ile birlikte yapılır. Bir antrenör olarak, ekibinizde eğer karşılıklı güven ve güçlü bir takım ruhu oluşturamamışsanız, takım içi rekabeti pozitif geliştirememişseniz, fiziksel performansları çok yüksek sporculara da sahip olsanız, onlar ekip değil, sadece sporcu topluluğudur ve ekip olamadıkları için kürek sporunda başarılı sonuçlar almaları çok mümkün olmaz… Takım ruhunun gelişmesinin ise bir reçetesi bulunmuyor, antrenör yeteneğini, yaratıcılığını kullanabilmeli ve takım içi güvenin, uyumun ve toleransın gelişmesine katkıda bulunacak tavır, davranış ve yaklaşımları geliştirmelidir…” 

 

… antrenörlük, sporculuktan çok daha zordur, çok daha meşakkatlidir. Bu yüzden, başarı için bu işi severek yapıyor olmak temel şarttır…

 

Hüseyin Turoğlu ve Yavuz Kuban, yıllar sonra bi paraya geldikleri Master Yarışlarında
İki Tek Yarışarak ikinci geldikleri
World Rowing Masters Regatta , DUISBURG, 2012

Hüseyin Turoğlu ve Yavuz Kuban 
İki Tek Yarışarak üçüncü geldikleri Yarış Öncesi
Euro Masters Regatta, MÜNİH , 2018


Hüseyin Turoğlu ile konuşacak konular o kadar çok ki, kısa bir makaleye sığdırmak güç. Ama yıllarca pek çok başarılı sporcunun antrenörü, şampiyonluklar almış takımların hocası ve federasyonumuzda da önemli görevlerde bulunmuş, sistem değiştirmiş tecrübeli bir kürekçiden önemli tavsiyeleri ceplerime doldurdum.  Zaman zaman bu sporda tecrübe ettiğim bazı sorunların kaynağını iki tek sihrinin sırrı üzerinden biraz daha iyi hissediyorum şimdi. Belki bu da başka bir yazının konusu olur. 

 

İleride yeniden buluşmak üzere sözleşip ayrılırken hala, iki ayrı tam zamanlı işi, tamamen dibine kadar çalışılmış iki işi nasıl tek bir yaşama sığdırdığının hayranlığı ve şaşkınlığı ile ayrılıyorum yanından. Bugün ise 11 Ocak ergometre yarışlarında genç bir sporcu yanımda şu sözleri sarf ediyor… belki de formülü bu “… kürekçi isterse her şeyi yapabilir…” o sırada ilk olimpik kürekçimiz Ali Rıza Bilal’in Güney Kutbu noktasına vardığı haberi yayılıyor. Evet cevap bu 


“…bir kürekçi isterse her şeyi yapabileceğine öyle inanır ki en imkansız hayalleri bile gerçekleştirebilir…”

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EGZERSİZ- DİNLENME VE UYKU -DOÇ.DR.PELİN YARGIÇ İLE SÖYLEŞİ

YOLLAR KİMİN ALANI? - SIRA DIŞI MASTER SPORCUMUZ : NUR SÖYLEMEZ