OLİMPİK SPORCU OLMAK - HÜSEYİN KANDEMİR

Bu hafta ülkemizi 2016 yılında Rio Olimpiyatlarında temsil eden sporcumuz Hüseyin Kandemir ile sohbet edebildik. Olimpik sporcu olmak ve gelecekte daha fazla nasıl olimpik kürek sporcusu yetiştirebiliriz üzerine birlikte düşündük. Bunun bir yöntemi de başarılı sporcuların yaşam ve kariyer yolculuklarını gözden geçirip anlamaya çalışmak. Bu nedenle önce Hüseyin Bey'in kendi yolculuğunu konuşuyoruz.

İsviçre - Lucerne - Mayıs 2016 Kualifikasyon Yarışı Sonrası-Hüseyin Kandemir

"...HİÇ BİR İŞİ YARIM BIRAKMAYIN..." ÖĞÜDÜ SPORCULUK KARİYERİNE YÖN VERİYOR.

Hüseyin Kandemir ailesi ile Adana'dan Sakarya'ya 1995 yılında ilkokul dördüncü sınıftayken taşınmışlar. O da her Türk genci gibi spor olarak futbol ile tanışmış önceleri. Kürek sporu hakkında Lise birinci sınıfa kadar sınıf arkadaşının kürek sporunu tavsiye ettiği güne dek bilgi sahibi değilmiş. O kadar ki; 2001 yılında arkadaşının ellerindeki nasırları görüp nedenini sorduğunda , "...kürek çekiyorum..." cevabı karşısında arkadaşının bir inşaatta çalıştığını düşünmüş. O güne dek sadece  Mustafa Sandal'ın meşhur şarkısı "Onun arabası var.." dışında bu spora hiç bir aşinalığı olmamış. 

Evde kürek çekmek istediğini duyan babası destek olmuş ama annesi tehlikeli bulduğu için karşı çıkmış. Bu "korku" Sakarya bölgesinde oldukça yaygın olduğunu duyduğum bir korku. Sapanca gölü aslında doğa harikası bir göl ama aileler için suda yapılan bir spor hala tereddütle bakılan bir konu. Sonunda Hüseyin Beyin babasının desteği ile başladığı kürek sporu, hayatının ana amacı, yönü oldu ve 17 yıl aralıksız devam ettiği sporculuk hayatında dünyadaki elit sporcular arasında yerini aldı. 

Sakarya Kürek İhtisas Kulübünde Gökmen Hoca'nın antrenörlüğünde başlıyor çalışmaya. "...kendimi daha iyi ifade edebildiğim bir spor oldu benim için..." diye belirtiyor. 

"... aslında zayıf bir çocuktum ama hiç antrenman kaçırmazdım, düzenli ve tam çalışırdım...fiziğim diğer takım arkadaşlarım arasında göz doldurmuyordu ama çalışmam ve azmim nedeni ile her zaman takımda yer alıyordum..." 

Hüseyin bey o günleri anlatırken Gökmen Hoca, Hüseyin Bey'in azmi, çalışma disiplini ve ahlakının daha önemli olduğunu değerlendirerek onun iyi bir şampiyonun yüreğine sahip olduğunu anlamış olmalı diye düşünüyorum. 

"... üniversite sınavına hazırlanırken bırakmayı düşünmüştüm ama Gökmen Hocamız'ın "...hiçbir işi yarım bırakmayın..." öğüdü benim için önemliydi. Bir yandan sınava hazırlandım ama sezon bitene kadar takımda kalma konusunda kararlıydım...sezon bittiğinde ise Fenerbahçe'den teklif geldi..."

Böylece sporculuk kariyeri baskın çıkmış oluyor ve genç yaşta yalnız başına İstanbul kaosuna doğru yola çıkıyor. Fenerbahçe'de Yiğit Saygılı ile iki çifte ekip oluyorlar. Milli Takıma seçildikten sonra yurt içinde hiç tadamadığı şampiyonluk sevincini; ilk birinciliğini 2008 'de Zagrep'te bir "open" yarışta alıyor. 2009 yılında U23 Dünya Şampiyonasında B final ikincisi oluyor. Türkiye'nin kürek sporunda uluslararası başarılarının yükselmeye başladığı yıllar bu yıllar. 2012'de Galatasaray'a transfer oluyor, aynı yıl Akdeniz oyunlarında ilk defa 2000m mesafe için düzenlenen tek çifte yarışında 2.lik madalyası ve 2014'te  ilk defa büyükler Hüseyin Bey'in de içinde olduğu sekiz tek hafif kilo A finalde Dünya üçüncülüğü geliyor. (*Yarış videosunu yazı sonundaki linkten izleyebilirsiniz.)

Takip eden yılda Hüseyin Kandemir kendinden sekiz yaş genç ama güçlü bir kürekçi olan Enes Kuşku ile ekip oluyor. 2013 yılından itibaren milli takımın içinde de birlikte ekip olmaya devam ediyorlar ve bu beraberliği korumak için var güçleri ile çalışıyorlar. Ekibi tutabilmek için belli dereceleri tutturabilmek adına birlikte emek veriyorlar. Bu emeklerin sonucu olimpiyat kotasına uzanmaya kadar devam ediyor. 

"... EŞİMİN DESTEĞİ OLMASA DÖNEMEZDİM..."

2015'te çok yoğun bir kamp dönemine giriliyor. Kota yarışları her şeyin önünde yer alıyor. Aileler, eşler, çocuklardan uzak aylar geçiriliyor. Girilen yarışlarda umut verici dereceler ve sonuçlar alınıyor. Tüm organizasyonlarda gerek Dünya Kupasında Polonya'da A finalde 6. olmalarına gerekse Avrupa yarışlarında ilk 11 içinde yer alabiliyorlar ki, bu kotayı almak için yeterli bir sonuç fakat 2015 Fransa Aiguebelette'de  düzenlenen yarışlarda ilk onbir içinde yer alamıyor ikili. Hüseyin Bey şöyle ifade ediyor:

"... yarıştan sonra ben tekneden zorlukla inebildim, tamamen bitkin ve tükenmiş hissediyordum..." 

Beklenmeyen yenilginin psikolojik çöküntüsünü yaşıyorlar birlikte. Planların suya düşmesi, fiziksel yorgunluğun ayrılıklara katlanmanın, çocuklarınızı özlemenin, fedakarlıkların neticesini alamamanın yılgınlığı omuzlara çöküyor. 

"... eşimin desteği olmasa belki geri dönüş yapamazdım..." diye anlatıyor, Hüseyin Bey. Bundan sonraki süreçte milli takımın kampına katılamıyor. Çalışmalarına Sakarya'da devam ediyor ikili. Olimpik kadrodan çıkarılmıyorlar aslında, toparlanmalarını tüm takım dört gözle bekliyor. Köyceğiz'de düzenlenen testlere katılıyorlar ve testler de çok başarılı geçmeyince, kendilerinden bir taahhütname alınıyor. Bu taahhütnameye göre aslında bir çeşit çok çalışıp başarılı olmaya söz veriyorlar.  Bu söz ardından Dünya Kupasına gidiliyor ve burada B Finalde 2. oluyorlar. Bu sonuç onlar için yeniden moral ve geri dönüş oluyor. Olimpiyatlar için son kualifikasyon yarışı İsviçre Lucerne kentinde kota alabilmek için A finalde 2. olmaları gerekiyor. Bu kez rakipleri dünya ve olimpiyat şampiyonları. Fakat zihinsel bitkinliği geride bırakan Enes ve Hüseyin ikilisi daha büyük bir inanç ve tutku ile kota yarışı için hazırlar bu sefer. 

Lucerne 2016 Kualifikasyon Yarışı Start Anı

VE KOTA GELİYOR...

"...yarışta atağa normalde 1250 metreden sonra başlardık, 750 metresini tamamlamıştık ki Enes  "...yürü" dedi ve biz neredeyse yarışın ilk anından itibaren tam performans sürdük tekneyi final çizgisini üç tekne birlikte kafa kafaya tamamladık. 2012 olimpiyat şampiyonu Danimarkalı ekip mi yoksa bizim mi kotayı geçmiş olduğumuzu anlayamadık." 

Foto finish sonucu açıklandığında birinciliği Belçikalı ekip alırken, bizim de ikinciliği alarak kotayı aldığımız anons edildiğinde tüy gibi hafifliyorlar. 

"... Fransa'da tekneden inemeyen ben bu kez tekneden uçarak indim... bira anda yenilendik" Takım arkadaşları ile iskelede sevinç kucaklaşmaları ve üstün bir mutluluk anı yaşanıyor. (** kota yarışını yazı sonundaki linkten izleyebilirsiniz.)



Enes Kuşku - Hüseyin Kandemir - Kotayı Almış Olmanın Sevincini Yaşarken - Lucerne- 2016


Ülkemiz adına kürek sporunda çok önemli tarihi bir başarıya imza atıyor Enes Kuşku ve Hüseyin Kandemir. Bir ekip teknemiz ilk kez kota yarışını geçerek Rio 2016 Olimpiyatlarında bayrağımızı dalgalandırmaya hak kazanıyor. 

Kota Alan İki Ekip, Belçika ve Türkiye Birlikte


Yeniden kampa girmeden önce bayram izni için 1,5 günlüğüne evlerine Sakarya'ya dönüyorlar ve bu kısacık izin korkunç bir felaketle sonuçlanıyor. Dört yıldır birbirinden ayrılmayan kader ortağı Enes Kuşku'ya bıçaklı bir saldırı gerçekleştiriliyor. Yaralanan Enes Kuşku hayati tehlikeyi atlatıyor fakat Olimpiyatlara çok kısa süre kaldığından yeniden parkura dönmesinin imkansız olduğu anlaşılıyor. Her iki sporcu içinde büyük yıkım oluyor bu. Her iki sporcu içinde psikolojik bir travma Enes Kuşku için aynı zamanda fiziksel de bir travma... aynı zamanda takımın geri kalanı içinde atlatması zor ve profesyonel çalışılması gereken bir vaka.

Milli Takım antrenörümüz Recep Hoca, %50 ekip değişikliği hakkını kullanarak, Enes yerine Cem Yılmaz'ı ekibe dahil ediyor. Cem Bey Hüseyin Bey birlikte 2014 yılında Dünya üçüncüsü olan hafif kilo sekiz tek erkek takımında birlikte kürek çekmiş olan birbirlerini uzun zamandır tanıyan ve bilen sporculardı. Yirmi günde Cem Yılmaz maksimum efor ile adapte olmaya çalışıyor. Hüseyin Kandemir 10.500 sporcunun katıldığı Olimpiyat Köyüne Cem Yılmaz ile birlikte gidiyor. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. İlk kez katıldığımız iki çifte erkek hafif kiloda gururla yetiştirdiğimiz bu üç elit atlete ben de buradan teşekkür ediyorum. 


Rio 2016 Olimpiyat Oyunları - Hüseyin Kandemir ve Cem Yılmaz


"... BİR KİŞİNİN ELİNDEN TUTABİLSEM..."

Dana nice atletlerimizin büyükler seviyesinde devamlılığını sağlayabilmek için neler yapmamız gerekiyor? Başarının gerçek olabilmesi onun sürdürülebilirliği ile ilişkili. Bunun içinde tarihte elde edilen bunun gibi başarılar başlangıç olduğu gibi alt yapının geniş olması ve elbette bunun bir spor politikası olarak benimsenmiş olması gerekiyor. 

Enes Kuşku ve Hüseyin Kandemir birlikte katıldıkları son yarış 2017 yılındaki Avrupa şampiyonası olmuş. Bu yarış sonrası Hüseyin Bey sporculuğu bırakarak antrenörlüğe başladı. Antrenörlük ve botta herkesi takip etmek çok daha zor diye belirtiyor. 

"...Sporcu iken sadece kendinden ve kendi performansından sorumluyken, antrenör olarak bot takibine başlayınca yelpaze genişliyor sorumluluklar artıyor..."

"... tüm sporcu arkadaşlarıma mümkün olduğunca uzun sporcu kalmalarını tavsiye ediyorum... ben kendim 31 yaşına dek aktif sporculuğa devam ettim, 30 yaşında olimpiyatlara gidebildim... pes etmeden devam etmenin ödülünü alabilmek kürek sporunda uzun vadede elde edilebiliyor..."

Hüseyin Bey hala Türk Kürek sporuna hizmet etmeye Galatasaray Kulübü antrenörü olarak ve Sakarya'da beden eğitimi öğretmeni olarak devam etmekte. Galatasaray olarak Sakarya'da alt yapı yetiştirebilmek için okulları dolaşarak sporcu seçip , küreği sevdirmeye çalışıyor. Sakarya Sapanca gölüne kıyısı olmasına rağmen kürek sporunun hala popüler olamadığı bir ilimiz. Gölden korkuluyor. Oysa bu ilimiz hem kozmopolit hem de spor sever olarak bilinen bir il. Yine de öğrencilerin maddi zorlukları var ve en çok ihtiyaç duyulan şey antrenman yerine servis imkanı olduğunu belirterek ekliyor: 

"... bir kişinin elinden tutabilsem , ne mutlu ..."

Kürek sporundaki gençlere ise tavsiyeleri var:

"...ben ekstra güçlü veya yetenekli değildim. Ama tam çalıştım, düzenli , dikkatli ve kendini tam vererek disiplinle yapılan bir çalışma her zaman hayallerinizi size getirir..."

OLİMPİK SPORCU OLMAK

Hüseyin Bey, aslında olimpik bir sporcunun sahip olması gereken en önemli özellikleri bir çırpıda bize özetlemiş oluyor: Efsanevi kürekçiler defalarca olimpiyatlarda yarışan kürekçilerin tavsiyelerini içeren bazı linkleri meraklıları için aşağıya bırakıyorum. 

* Tamamen bu yarışa dedike olarak yaşamlarını biçimlendiriyorlar. Yemek, dinlenme, antrenman, sosyal hayat disiplin ve önceliği her zaman kürek çekmek hedefi üzerinden programlanıyor. 

* Bunun yanı sıra zihinsel antrenmanlar, ekip ve tek olarak farklı planlamalar, stratejiler üzerine çalışılıyor. 

* Ama birey olarak zihin ve yürek olarak, kendinize inanç ve güven olarak sağlam bir psikolojiyi de eğitip, yetiştirmek gerekiyor. 

* Tabii ki çalışmak, çalışmak, çalışmak ama 

* aynı zamanda daha genç kuşağa ilham olduğunun bilincinde olarak yaşamak, rol model olmak ve 

* fair play (erdemli oyun)a sahip çıkacak yeni olimpik gençlerin yetişmesine katkıda bulunmak. 

Mathew Pinset ve Steve Redgrave gibi sporcular bu tecrübelerini paylaştıkları konferanslar veriyorlar keşke onlarıda canlı dinleyebilme fırsatı yakalayabilseydik. Şimdilik bu blogdan bizim kahramanlarımızı paylaşmaya devam etmeye çalışıyorum. 

Sıra dışı, ezber bozan tüm kürek sporcularına tekrar teşekkür ediyorum. Mesafenin kısaldığı, yarış çeşidinin değiştiği önümüzdeki olimpiyat yarışlarında tüm genç sporcularımıza başarılar diliyorum. Daha önce yapabildik, yine yapabiliriz...bu sefer olimpiyat madalyası ile hem de :) Hüseyin Bey'in dediği gibi:

 yeter ki bırakmadan sporcu olmaya devam edin...


2014 Amsterdam Dünya Kupası Hafif Kilo Sekiz Tek Yarışı

https://youtu.be/g8R5ouZsbaQ?si=9vu-DfMQ5-clRbzv

2016 Lucerne Rio Olimpiyatları Kualifikasyon Yarışları 

https://youtu.be/70fqBzhArTI?si=WIIvL4DDHn5O_uZX

https://olympic-speakers.com/news/what-it-takes-to-become-an-olympic-rower

https://olympics.com/ioc/news/being-an-olympian-is-much-more-than-just-excelling-at-sport

https://www.quora.com/What-does-it-feel-like-to-be-an-Olympian-athlete-What-is-your-training-schedule-like?top_ans=1213240

https://www.apa.org/news/press/releases/2010/02/olympic-athlete



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇİFT KARİYER YAPABİLMEK - HÜSEYİN TUROĞLU

YOLLAR KİMİN ALANI? - SIRA DIŞI MASTER SPORCUMUZ : NUR SÖYLEMEZ

PERÇİN (GİRİŞİMCİLİK VE TEKNE ÜRETİMİ 4)