DIŞ TİCARET BİLMEYENLER İÇİN İTHALAT

 


Zaman zaman sosyal medyada eğitimler görüyorum. Örneğin finansçı olmayanlar için finans veya pazarlamadan anlamayanlar için satış ve pazarlama gibi. Bu hafta benim konum, dış ticaret nasıl yapılır bilmeyenler için ithalat. Ben kendimde bu konunun uzmanı olmadığım için pratik olarak karşımıza neler çıkıyor neleri düşünmek gerekiyor bunun üzerine bir yazı olursa belki yine yerli olimpik tekne yapımı ile ilgili biri motive olur hayalindeyim. 

Tekne ithalatını ne zamandır yazmayı istiyorum ama fırsat bulamamıştım. Hayalimde hep olimpik tekneler yerli olsaydı, tekneye ulaşmak bu kadar zor olmasaydı kürek sporunda çok daha erkenden ilerlemiş olurduk fikri var. Ama blogu takip edenler veya küreğin içinde olanların bildiği üzere çok butik (niş) bir pazar olduğu ve tutundurmak için yapılacak yatırımın maliyetini çıkarabilecek bir pazar büyümesi konusunda girişimcileri teşvik edecek ortamın oluşmadığı belirtiliyor. O halde olimpik tekne ithalatına hala mecburuz.

Tekne nasıl ithal edilir? İthal ederken hangi masraf kalemleri ile karşı karşıyayız? Bu masrafları nasıl algılıyoruz? Sıradan bir kürek sever ithal etmek istediğinde nelerle karşılaşacak pratik olarak özetlemek istedim. Bilinmesi gereken konuları 11 maddede sıraladım.

1. Birinci konu herkes tekne ithal edebilir mi? Evet TC Kimlik Numarası olan herkes yapabilir.

2. Kürek Teknesi, ithalatı yasal mı? Evet, hiç bir yasal engel olmayan bir ürün. Ama ithalatı sırasında kürek teknesinin Gümrükte Yer Alan Ürün Sınıflandırma Listesinde hangi sınıfa girdiğini öğrenmek önemli. Bu listeye göre hangi vergileri sınırdan geçerken ödeyeceğiniz, hangilerinden muaf veya indirimli faydalanabildiğiniz hesaplanıyor. Bizim tekneler için bu kod şimdilik 8903.93 ve 8903.99 dur. 

3. Tekneyi hangi amaçla getirdiğiniz de ayrıca bazı istisnalardan faydalanıp, faydalanamayacağınızı etkileyebilir. Örneğin fuar için veya yarış için geçici geliyorsa ve geldiği yere geri dönecekse bununla ilgili serbest dolaşımı sağlamak adına ek bazı belgeler ile vergisiz giriş çıkış yapma imkanı var. Yani uluslararası yarışlara gidip gelirken bireysel bir ekipman getirmek ve götürmek serbest izinli. Ama sürekli bir bireysel satın alma söz konusu ise veya ticari bir satın alma yani satmak için getirdiyseniz farklı bir işleyiş söz konusu olacak. Her belge ayrıca bir masraf kalemi.

4. Teknenin ikinci el olup olmadığı da etkileyen hususlar arasında. Her kullanılmış eşya ithal edilemiyor. Bakanlıktan izin yazısı almak gerekiyor. Bu nedenle yine teknemizin hangi eşya sınıflandırılmasında yer aldığı kritik önemdedir. Bu durumda eşyanın tanımı Türk Dil Kurumunda çok iyi yapılmış olmalı. Şimdilik Kürekli teknelerin ikinci ellerinin ithalatı mümkün ama bir ilave evrak hazırlanması gerek.

5. İthal gelen teknenin ağırlığı, boyu ve taşıyacak nakliyeci için hangi hacimde yer alacağı masrafları etkileyen kalemler arasında. Nakliyeciler fiyatı hacim üzerinden hesaplarken, Nakliye konteynerının ağırlığı o konteynerın nasıl yerleştirileceğini ve taşıma (navlun) masrafını etkiliyor. Bu detaylı bilgiyi konşimento denilen evrak üzerinde taşıma şirketi belirtiyor. 

Konşimento üzerinde ürünün kime ait olduğu, taşımacının taşıma konusunda nereden nereye kadar sorumlu olduğu, kime teslim edeceği, taşıma bedelinin ödenip ödenmediği, transit geçilecek ülkelerden izinli olup olmadığı ile ilgili bir çok bilgi mevcut. Taşıma şirketleri genellikle uzun mesafelerde ticari karlılık açısından fabrikadan ayağınıza tek hat çizmezler. Yol boyunca farklı partner taşımacılar kullanırlar ve tekneniz paket halinde birden fazla yolla taşınabilir. Önce bir kamyona sonra bir gemiye ve sonra bir trene ve tekrar kamyona binebilecektir. Bu masrafların hangi bölge içindekileri satıcıya, hangi bölge içindeki alıcıya ait faturanızda, konşimentonuzda ve gümrük evraklarında görünür. Evraklardaki şifreli gibi görünen bazı kısaltmalardan bunu anlamak mümkün. 

Örneğin faturanızda FOB (Free On Board) diye belirtilmiş ise, satıcı kendi gümrüğünden sonraki hiç bir masrafa karışmaz, ama CIF (Cost Insurance Freight) diye belirtilmiş ise , alıcının gümrüğüne kadar sigorta ve navlun satıcının sorumluluğundadır. Farklı modellerde var ama bu ikisi en çok rastlanan model. Eğer hep aynı nakliyecinin partneri ile çalışma imkanı olursa teknenin nasıl geldiğini anlamadan kapınızda bulma imkanı olabilir. Ama gönderide kullanılan nakliyecinin burada size hizmet edecek partneri yoksa, gümrükte kendinizi kamyoncu kovalarken bulabilirsiniz. Ayrıca taşımanın yanı sıra gümrük bölgelerinde her araç değişiminde indirme ve bindirme için bir çok işçilik masrafı karşınıza çıkacak.

6. Dış Ticaret denildiğinde karşınıza ülkeler arası yapılan anlaşmalarla sınırlandırılmış bir mevzuat çıkıyor. Hikaye teknenizi hayal edip istemekle başlıyor elbette ama hangi ülkeden geldiği önemli. Bizim ülkemizle o ülke arasında nasıl bir gümrük ve vergi anlaşması var. Bu oldukça etkili. Tekneyi gönderecek ülkeye karşı bizim ülkemizde rekabet dezavantajı varsa, gümrük idaresi yerli imalatçıları korumak adına fazladan gümrükte vergi alıyor. Bu ürün listesi çok titiz değil. Ürün bazından ziyade ülke bazında olmakta. Örneğin Çin'den geliyorsa daha fazla gümrük vergisi ödeniyor ama gümrük birliği anlaşması olan bir Avrupa ülkesinden geliyorsa gümrük vergisi ödenmiyor. Bu ilave ödenecek vergi oranı ülkelere göre değişirken %30 ları bulabiliyor. 

7. Diğer bir uluslarası anlaşma ise karşı ülke ile bizim ülkemizde çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olup olmaması ile ilgili. Örneğin Almanya ile böyle bir anlaşma var. Yani oradan alacağınız teknenin KDV vergisini Almanya'da ödemeden ithal edebiliyor burada sınırdan geçerken bir kere ödüyorsunuz. Ancak bu anlaşma yoksa, hem o ülkede KDV ödüyorsunuz hem burada sınırdan geçerken bir daha ödüyorsunuz. Bugün bizim ülkede bu oran çok yakın zamanda %18 den %20 ye yükseltildi. Yani hem alırken %18 hem ülkeye sokarken bir %20 daha ödememek için bu anlaşmanın olduğu ülkeleri tercih etmekte fayda var.

8. Tekne yola çıkmak üzere bu kez ithalat bedeli öderken karşınızda bankalar muhattap olacak. Banka sizin ithalat bedelinizi transfer ederken bir çok soru sorabilir. Çünkü siz sıradan bir vatandaş olarak bu ithalatı yapmaktasınız. Vergi dairesinden veya ticaret odasından dış ticaret bakanlığınızdan bir kaydınız olmayacak. Sürekli yapmayacağınız bir ithalat olduğu için bu işleme mahsus bir geçici kimlik numarası oluşması gerekecek. Gümrük işlemleriniz ve para transferleriniz sırasında hem TC numaranız hem bu geçici numaranız kullanılacak. Para transferi sırasında tabii bankanız da sizden belli transfer masrafları alacak. Dövizi yurt dışına transfer edeceğiniz için bu oranlarda hatırı sayılır çıkabilecektir. 



9. Yine satıcı size güvenmeyerek bir banka teminatı da isteyebilir. Bu durumda bankanızda bir kredi limitiniz olması gerekecek. Banka nezdinde bu teminat mektuplarının da bir çok çeşidi var. Nakdi Olmayan Teminat kredileride ayrıca çok masraflı ve pek bireysel verilmezler, en azından ben hiç rastlamadım.

10. Gümrük işlemlerinizi sıradan bir vatandaş olarak yapmanız imkansız. Muhakkak bir gümrük müşavirine vekalet çıkarmanız gerek. Yolunuz bir notere düşecek. 

11. Gümrükçünüz gümrükteki evrak işlerinizi kolaylaştıracak ve sizi ön göremeyeceğiniz bir çok ardiye, taşıma indirme bindirme masrafından kurtaracaklar. Bunun da ayrıca bir bedeli olacak tabii. Gümrükçünüzün gümrük işlemelerini hızlıca halledebilmesi için satıcının size ticari faturayı, ATR denen dolaşım sertifikasını, imalat menşeini gösteren sertifikayı, (belirttiğimiz gibi imalat yerine göre de gümrük vergisi veya uygulama politikası değişebilecek) geçici kimlik numaranızı da gösteren ödeme belgenizi dekontu isteyecek. 

Yapılacak işlemin aşamaları açısından özetlemek gerekirse, istediğiniz tekneyi sipariş etmek için satıcıyla yazıştıktan sonra satıcınızla anlaşmanız gereken birinci husus, taşıma sorumluluğunun taraflar için nerede başlayıp bittiği olacak. 

İkinci Aşamada bir gümrük müşavirine vekaletname vereceksiniz. Sizin adınıza gümrükten çekip bir nakliyeciden alıp başka bir nakliyeciye veya ardiyede bekleyip beklemeyeceğinizi ve sınır kapısındaki işlemleri çözecekler .

Üçüncü Aşama bankanızla bu dış ticaret işlem için geçici kimlik numaranızı hazırlatacaksınız. 

Dördüncü aşama nakliyeciyle anlaşmanız gerekecek. Satıcının taşıma sorumluluğu olan bölge içinde bir tercihte bulunmayı dile getirin muhakkak. Örneğin deniz yolu biraz daha uzun sürse de biraz daha ucuz olabiliyor. Kara yoluyla nakliye daha hızlı ama genellikle daha pahalı tutuyor. Satıcının sorumluluğunun bittiği adresten sonra sizin ilave bir taşıyıcı daha bulmanız gerekebilir bunu da satıcı ile net bir şekilde konuşmak önemli. Satıcının sorumluluğu içindeki nakliye ve belge ücretleri tekne faturanızda ek olarak yer alacaktır ama diğer her tür masraf için size farklı yerlerden farklı faturalar gelecek. Limandan, gümrükten, ardiyeden, ve yaptıracağınız ek taşıma ve işçilikler için bir çok fatura olacak. İyi bir gümrük müşaviri size tüm bu konularda destek çıkabilir. 

Beşinci aşamada Tekne yola çıkarken çok büyük ihtimalle satıcı sizden bedeli peşin tahsil etmek isteyecektir. Biraz heyecanlı tabii çok kıymetli dövizi transfer edip yolda başına bir şey gelmeden tekneyi kayıkhanede beklemek. Ya da çok samimi arkadaşınız bile olsa ürün bedelini gümrükte teknenizi çekerken ödemeniz gerekecek. Bu aşamada da bankalar ve aracı bankalar sizden yine masraf alacakalar. 

Nihayet teknenize kavuşacaksınız tabii. Ama bugün 1 EUR nun 30 TL yaklaştığı günlerde tek çifte tekneler bile binek otomobil fiyatına ulaşmışken, sekiz tek teknelerin bir daire fiyatına yaklaştığını görüyoruz. En iyi ihtimalle AB ülkelerinden ve çifte vergilendirilmeyi önleme anlaşmamız olan ülkelerden birinden tekne getirdiğinizi daha uygun navlun bedeli olsun diye deniz yolunu tercih ettiğinizi düşünelim. İyi bir gümrükçü ve sizi hiç bekletmeyen bir ortamda teknenin fatura bedeli üzerine minimum %30 daha masrafınız olacak. O zaman bu spor yapmak değil ekstra lüks bir faaliyet. Teknelerin burada bakım ve onarımları ile ilgili de uzun soluklu bir servis anlaşmanız olmayacağını da unutmayalım. İmalattan kaynaklı bir hata olsa, bu satıcı firmalarla yazışmak bozuk kısmı geri göndermek tekrar size gelmesini beklemenin zaman maliyeti inanılmaz. 

Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu?

Sağlıklı yaşama hakkı ve spor yapmak hakkı bir insan hakkıdır. Malzeme bağımlı bir çok spor branşı var. Hepsi aynı mevzuata tabii. KDV gibi dolaylı vergiler spor branşlarında daha insaflı oranlarda olabilirdi. Ama bu konu benim tartışabileceğim bir konu değil. Yurtdışındaki ülkelerde de benzer bir mevzuat var. Şirketler KDV yi mahsuplaşabiliyorlar ama biz nihai kullanıcılar bunu yapmaya muktedir değiliz. Bu sorunu çözebilmenin tek yolu kendi olimpik teknemizi üretmekten geçiyor. Girişimcileri bu yatırıma teşvik edebilmek için ise daha fazla kürek sporcusu ve seyircisi lazım. Bunu yapabilmek daha uzun vadeli politikaları gerektiriyor.

Deniz küreğinde Swift'in şu an Türkiye'de üretilmesi çok büyük avantaj bizler için. Makul bir sürede makul masraflarla bir tekneye kavuşabiliyoruz. Üstelik %100 yerli üretiminin kalitesi de her gün iyileşiyor. Olimpik tekne ise her geçen gün biraz daha ulaşılmaz hale geliyor. Sanırım şu an yapabileceğimiz bol bol medya görseli yaratmak ve bu çok sevdiğimiz spora daha fazla merak uyandırıp ilgili yaratabilmek. Bugün lütfen bir kürek görseli paylaşalım geleceğe bir umut tohumu daha ekmek adına... 


Not: Yazı yorumlarında tekne ithalatı ile ilgili eksik yazdıklarıma katkıda bulunursanız sevinirim.

Kaynaklar:

https://www.tradeatlas.com/tr/hs-code-categories

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/202212/20221231M3-13.pdf

https://gumrukrehberi.gov.tr




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...