KADININ GÜCÜNE İNANMAK (KADIN KÜREKÇİLER 37)
Anadolu Hisarı Türk Kürek Sporuna çok sayıda kürekçi yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam ediyor. Bu hafta yine Anadolu Hisarı'ndan yetişen eski kadın kürekçilerimizden Neslihan Çelik ile sohbet ediyorum. Daha ilkokulda iken okul yolunda Marmara Üniversitesi Spor Akademisinin önünden geçerken, büyüdüğü zaman burada okuma hayali kurduğunu anlatıyor. O zamanlar cimnastikçi olmak istemiş ama cimnastik erken yaşta başlanan sporlardan biri ve başlama yaşı için geç kaldığını öğrendiğinde epey bir hayal kırıklığı yaşamış. Ama doğanızda sporculuk varsa, sporu başka bir köşesinden eninde sonunda tutarsınız. Kürek sporu Anadolu Hisarı'nın kültüründe olan bir spor, burada yaşayan herkes kürekçilere aşina. Neslihan Hanım'da ilkokul bahçesinde oynarken seyrettiği kürekçilerin arasına, ortaokul sıralarında katılıyor. Okul arkadaşının bu kulüpte kürek çekiyor olması onu başlamak için motive eden bir etken olmuş.
İlk antrenörü Nuri Topsakal ile Elmalı barajında antrenmanlarına başlamış. Takip eden yıl Bulgaristan'dan gelen bir kadın antrenör olan Boruya Bothewa ile kulüp anlaşmış ve kadın takımının başında çalışmalarına başlamış. Boruya Hanım kadın takımına o kadar önem vermişti ki, o dönem Anadolu Hisarı adeta kadın sporcu ağırlıklı olmuştu diye anlatıyor Neslihan Hanım. "...Tek kürek teknesi en sevdiğim tekneydi. İki tek ve Dört tek en sevdiğim kategorilerdir..." diye ekliyor. Gerçekten eski dönem kadın kürekçilerle konuştukça ne kadar çok dört tek teknesinin yarışlarda yer aldığını öğreniyorum. Öğrendikçe sekiz tek kadın takımlarının çıkmamış olmasına daha çok hayret ediyorum.
![]() |
| Anadolu Hisarı Kadın Dört Tek Takımı - Yarış Hazırlığı - Urfa Atatürk Barajı |
Boruya Hanım'ın antrenörlüğü altında kadın takımı olarak kupaların tamamını o dönem Anadolu Hisarı almış. İyi antrenörlerle çalışmak, sporcunun değer verildiğini hissetmesi sporcuyu çok motive ediyor ve sporcunun klübe, takıma aidiyetini artırıyor. Bu nedenle özellikle genç ve yıldızlar kategorilerinde kadın takımlarının başında kadın antrenör olması çok fark yaratıyor. Bu Anadolu Hisarı tecrübesi de bir vaka analizi olarak düşünülürse bu önermeyi doğrulayan bir örnek oluyor.
![]() |
| Anadolu Hisarı Kadın Kürek Takımı - Antrenörleri Boruya Bothewa İle |
Neslihan Çelik 1995 yılında çocukluk hayali olan Marmara Üniversitesi Antrenörlük bölümünü kazanıyor. Anadolu Hisarı Kürek Takımında Boruya Bothewa farkıyla kadın takımımızın motivasyonu o kadar iyiydi ki, günde çift antrenmanla beraber, okul ve çalışma hayatını sürdürebilmekteydim, diye vurguluyor. Altı yıl daha çift antrenman ve hayat temposu Beykoz'da bir okula Beden Eğitimi Öğretmeni olarak atanana kadar devam ediyor. Daha sonra çalışma ve aile hayatının temposunda aynı antrenman temposu sürdürülemiyor. Antrenmanlar sonlansa da kürek sporu sevgisi sonlanmıyor. Neslihan Hanım hala sporun içinde Merkez Hakem Kurulunda aktif olarak görev almakta.
![]() |
| Kadın Milli Dört Tek Takımımız Balkan Şampiyonası Madalya Kürsüsü |
"...O dönem antrenörlük yapmak üzere çok fırsat yoktu. Az sayıda kulüp vardı ve beden eğitimi öğretmenliği meslek olarak sürdürmek için daha ulaşılabilir idi..." diye anlatıyor, Neslihan Hanım. Beden Eğitimi Öğretmeni olarak devam etmeyi de çok severek sürdürmekte. Gençleri yaşamlarının başında, onlara sporu sevdirmek ve onların ruhlarına dokunmak, antrenörlere aday sporcu çıkarmak çok değerli bir misyon olmuş yaşamında. Neslihan Hanım 2008 yılında hakemlik kurslarına katılmış ve 2010 yılından beri aktif hakemliği sürdürüyor. Anne olduktan sonra Sapanca yarışlarına çocukla gidip gelmenin zorlukları, onu Sapanca'da bir ev sahibi yapmış. Küreğe ve doğaya yakın bir yaşam tercih etmiş Neslihan Hanım. Çünkü kürekçi iseniz doğa sizin bir parçanız ve siz doğanın bir parçası olduğunuzu bilirsiniz. Doğadan kopmayacak gerçekliğin içinde bir uyum ve bütünün bir parçası; o bütünün tamamının çerçevesi olduğunuzu anlarsınız ve doğadan kopmazsınız. Neslihan Hanım şimdilerde Sapanca'da yeni açılan kulüplerden birinde ailecek kürek çekmek üzere hazırlıklar yapıyor.
Kız çocuklarını nasıl kürek çekmek için teşvik edeceğiz sorusu için şöyle devam ediyor, Neslihan Hanım: "Muhakkak daha çok kadın sporcu kazandırılması şart. Hala bir, iki kadın kürekçi ile milli takımın sürdürülebilir başarı yakalaması ve bu sporu ilerletmesi mümkün değil. Daha çok elit kadın sporcu yetişmeli. Bunun için neler yapabiliriz diye düşünüldüğünde hem veliyi hem sporcuyu motive edecek sistemin kurulması gerekiyor "diye belirtiyor.
"Daha çok kadın sporcunun başlaması ve devam etmesi için hem velilerin hem de sporcuların emeklerinin değerinin bilineceğine güvenmeleri önemli. Bu anlamda biz Anadolu Hisarında Boruya gibi bir kadın antrenörle çalışırken çok verimli sonuçlar almıştık. Bu yüzden kulüplerde kadın antrenör temini önemli. Eşitlik ilkesine uygun kurumsal ve sistemli, prensipli yaklaşımlar çerçevesinde gençlerin fayda görmesi mantığı ön planda tutulmalı. Bu mantık ve yaklaşımların ışığında veli - sporcu - antrenör ve kulüp iletişimi çok önemli. İletişim güveni sağlamada önemli taşlardan biri".
"Diğer bir konu Deniz Küreği sınıfında muazzam bir kalkınma yaşanırken durgun su branşının ihmal edilmemesi ve canlı tutulması gerekiyor. Durgun Su kategorisinde de yatırım yapılması gerekiyor. Deniz Küreği Kulüplerinin yöneticilerinin hem durgun suya vefa, hem de bu kategoride de sporcu yetişmesi için Durgun su içinde bir yatırım payı ayırmalılar" diye belirtiyor.
"Bunun yanı sıra, biz de genellikle kadın sporcu ancak başardıktan sonra destek bulmaktadır, öncesinde değer verildiğini hissetmediği için başarı için çalışacak motivasyonu sürdürme zorluğu çekmektedir. Pek çok kulüp gerçekten kadın takımı kurmuyor ve yarışlar neredeyse rakipsiz çekiliyor. Adeta takımlar göstermelik kaldılar ve bir iki sporcu ile kürek sporunun varlığını sürdürmesi imkansız. Bu sporda kadın varlığının eşit seviyeye yükselmesi için öncelikle teknik kurul ve yönetim kurulunda da kadın üyeler olmalı. Çünkü, Federasyon ve Kulüpler çatısı altında desteklenen bir hedef planlama ve politika gerekiyor. Kadınlar yönetimde olursa bu yönde ilerlemek mümkün olur, ancak bu şekilde kadın sporcu sayısı ve kadın takımı yarışlarının da rakipli ve anlamlı sürdürülebilir olması mümkün olabilir. Federasyon ve kulüp yönetimlerindeki kişilerin her şeyden önce kadının gücüne inanması gerekiyor. Yönetim ekipleri erkek egemenler. Bu üyelerin BM ve Uluslararası Olimpiyat Komitesinin desteklediği HeforShe 'nin ne olduğunu anlamaları çok önemli" diye vurguluyor.
Tekrar hatırlamak gerekirse HeforShe projesi, kadınların eşitlik sorununun sadece kadının değil erkeğin de sorunu olduğunu anlamaktan geçmekte. Erkek egemen yönetimlere kadınların itiş kakış sıkışarak girmesi bile neredeyse imkansız. Hatta pek çok toplulukta kadınlar var olabilmek için erkeksi davranış modelleri sergiliyorlar. Halbuki buna gereksinim duymaları bile çok acı. Kendimiz gibi kendimiz olarak gücümüzü gösterebilmeliyiz. Bununla ilgili olarak 15 Temmuz 2022 tarihli Oksijen Gazetesinde Zeynep Miraç'ın Prof.Dr. Itır Erhart ile yaptığı söyleşiyi okumanızı tavsiye ederim. Kolay ulaşmanız için aşağıya linkini bıraktım. (Itır Erhart hem Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesidir hem adım adım kurucusu olduğu gibi, aynı zamanda bir maraton koşucusudur.)
Yönetimdeki erkek üyelerin kadınları aralarına almaları gerektiğine inanması gerekiyor. Kadın sporcularda sizin yıllarca aynı takımda beraber kürek çektiğiniz takım arkadaşlarınız onlara yönetimde yer açma zamanı çoktan geldi. Bu kürek teknesini kadın erkek birlikte çekeceğiz. O zaman daha çok başarı görebileceğiz. Daha iyi yaşamlara kavuşacağız. Birlikte uyumla kürek başına. Mart sloganımız bu yüzden çok güzel ...
#kürekteberaber



Yorumlar
Yorum Gönder