SAHADAN AYRILMAMAK - SPOR VE KARİYER PLANLAMASI

Dünya üzerinde pek çok alanda olduğu gibi sporda da branşların çoğunda erkeklerin daha yoğun katılım yaptığını görüyoruz. Daha çok erkek sporcu katılımı olduğu için, antrenörlük, spor yöneticilikleri gibi ilerleyen yıllarda devam eden farklı spor kariyer kademelerinin de çoğu erkeklerden oluşuyor, hatta bu sarmal bir süreç haline geliyor ve ilerleyen dönemlerde kadın katılımının hiç kalmadığını görüyoruz. 

En çarpıcı örnek son yıllara kadar futboldu. Dev arenalarda sporla birlikte biraz magazin ve şov dünyasını içerdiğini düşündüğüm futbol, oyuncusu, antrenörü, hakemi, sağlık görevlisi ve seyircileri ile yüzbinlerce erkek tarafından katılınan bir branş halindeydi. Kadınlar sporda seyirci bile değiller. Erkek seyircilerin taşkınlıkları nedeni ile bir kaç özel spor karşılaşması haricinde kadınları tribünde bile görmek mümkün değildi. Bir tek rol model olarak ortaya çıkan Lale Orta Hanım'ı 90 lı yıllarda futbol hakemi olarak sahada gördük. Cesareti yüksek bir takdir ve şaşkınlıkla karşılanan Lale Orta bana göre kadının sahada olması ile ilgili önemli bir ilk örnektir. Dünyadaki ilk FIFA kokartlı sayılı hakemlerden birisi olarak onunla gururlandık. Hiç bir şey bir çırpıda olamıyor tabii ama bu yıl kadın futbol liginin her açıdan Dünya'da daha çok seyirci tarafından izlendiğini biliyoruz.

Benim Kürek sporu ile yakından ilgilenmeye başladığımdan bu yana, yaklaşık yedi yıldır kürek sporunun da bu konuda sancılı olduğunu görmekteydim. Geçen yıl 8 Mart'tan beri de kadın kürekçilerle söyleşerek, bu konudaki makaleleri okuyarak belirli bir bilgi düzeyine yaklaştım. Kürek sporu kendi özelindeki zorlukları nedeni ile hem erkek hem kadın katılımcı açısından zorluklar çekiyor. Kadın profesyonel sporcu sayısı bir elin parmaklarını geçmediği gibi, kadın antrenör sayısı da yetersiz, kadın yönetici ise hiç yok. Sadece kadın hakem sayımız erkek hakem sayısına göre %50 ye yaklaşmış durumda. Yeni federasyonumuz Şubat ayı ortalarında kürek sporunda cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda bir ilerleme yapabilmek için bir  komisyon kurdu. Ümid ediyorum ki önümüzdeki üç yıl içinde çok farklı bir noktaya gelinebilecek. Ve biz sadece organize edilen kupalarda 8 tek kadın yarışları değil, kürek sporunun her kademesinde kadın erkek oranında eşitliğin sağlandığını görebileceğiz.

Bir yıldır sürdürdüğüm söyleşiler, okuduğum çeşitli makalelerde gördüğüm üzere, kadınlarımızın sporu bırakma nedenlerinden en önemlisi sporda yapılacak bir kariyerden ekonomik olarak geçinemeyeceklerini düşünmeleri. Bir diğer sebep ise  olası bir hamileliğin bu kariyeri tamamen sonlandıracağını düşünmeleri. Bunlara çok çeşitli kültürel engellerde katıldığında kadınların sahayı terk ettiklerini görüyoruz. 

İşte bu hafta bu yanlış algımızı düzeltebileceğimiz rol model bir kadın ile görüşme şansına eriştim. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan son derece yoğun programı arasında bana vakit ayırdı. Neşe Gündoğan orta mesafe koşusunda eski milli sporcularımızdan birisi. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Fakültesinden mezun olduktan sonra, egzersiz fizyolojisi üzerine Marmara Üniversitesinde yüksek lisans derecesini tamamlamış, spor fizyolojisi konusunda doktoraya devam etmeyi düşünürken, 1991 yılında ABD'deki Maraton organizasyonlarını onu çok etkilemiş ve doktorasını fizyoloji yerine spor yönetimi konusunda yapmaya karar vermiş. Philedelphia Temple Üniversitesinde doktorasını bu alanda yapmış. Yönetim bilimleri olaylara daha geniş perspektifle bakabilmenizi, olaylar arasında daha analitik bağlar kurabilmenizi sağlar. Neşe Hanım daha sonra 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunlarında Spor Yarışmaları Planlama Müdürlüğünde Direktör Yardımcısı olarak görev almış. 2001 yılında TMOK Yönetim Kurulunda görev alan ilk kadın yönetici olmuş. Bugün ise Türkiye'de bir kadın olarak spor kariyerinin zirve seviyelerinden birine ulaşmış durumda. Hem Milli Olimpiyat Komitesi genel sekreteri hem de Uluslararası olimpiyat komitesinde de heforshe temsilcimiz olarak görev alıyor.

Neşe Gündoğan - Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi


Neşe Hanım'da pek çok sporcu kadın gibi dinamik ve zamanı verimi kullanan çok işlemcili bir kadın. Birlikte yarım saatte pek çok konunun üzerinden geçiyoruz. Ben bir sürü makale okuyup, bir sürü söyleşi yapmıştım ama spor ve kadın ile ilgili en güncel veriler KASFAD derneğinde var. Onları yeni ödevlerim olarak Neşe Hanım'dan aldım. Peki nasıl kadınları sahaya geri çekeceğiz? Öncelikle, yönetimde kadın sayısını artırmaz isek pek çok uluslararası fondan yararlanamayacağımızı söylüyor. Bu bilgi çalışmalarımız için güçlü bir motivasyon olacak. Ortaokulları ve kulüpleri tek tek gezmemiz gerektiğini ve sosyal medyayı çok verimli kullanmamız gerektiğini anlatıyor. TOHM projesinin haricinde de spora katılımı yükseltebilmek gerekiyor ki, kadınların spora katılımı artsın. Çünkü spor kariyeri illa olimpiyat altını demek değil. Sporcu beslenmesi, fizyoterapisi, antrenörlük, menajerlik çok geniş bir sektör ve gençler için farklı olanaklar sağlıyor. Hatta uluslararası olimpiyat komitesi ve Birleşmiş Milletler nezdinde bu iş o kadar ciddi takip ediliyor ki az kadının yer aldığı pek çok branşta kadınların hızla önemli kariyerler yapabilmeleri mümkün.

Kürek branşı da böyle, kadın sporcu, antrenör, yönetici sayısı o kadar sınırlı ki, pek çok branşa göre hızla milli sporcu veya kısa zamanda antrenör ve yönetici olarak görev almaya başlamak mümkün. Örnek Elis Özbay voleyboldan küreğe transfer olan sporcu geçen yıl iki çifte kategoride ekibi Mervenur Uslu ile Dünya Şampiyonu oldu. Örnek Hülya Yeltepe bağımlılığın tedavisinde spor ve egzersiz üzerine müthiş çalışmaları var. Örnek Elif Lermi Bekdemir dezavatajlı bireylerin spora katılımı ve iyileşmeleri üzerine çalışıyor. Örnek tüm KASFAD (Kadınlar İçin Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği ) yönetim kurulu üyeleri Canan Koca, Lale Orta, Feyza Meryem Kara, Tennur Yerlisu, Pınar Öztürk, İrem Kavasoğlu, Merve Altun önemli çalışmalara imza atmaktalar. Sakın yanlış anlaşılma olmasın tabii, çalışmadan bir yere ulaşmak mümkün değil hiç bir alanda. Sevgili kadınlar, tabii yine çok çalışılacak, ama sevdiğiniz bir sporda çalışarak kariyer yapabilirsiniz. Spor kariyeri de saygın ve kendinizi gerçekleştirebileceğiniz harika fırsatlarla dolu. Sahaları terk etmeyin. 

Nasıl fırsatlarla dolu olduğu aşağıda linkini de verdiğim Dr.Canan Koca'nın çalışmasında mevcut. Bu rapora göre:

.'..Kadın antrenörlerin 20 federasyon temelindeki oranı %26,45’tir. Kadın antrenörlerin sayısal olarak erkeklerden daha fazla olduğu iki spor dalı vardır: Cimnastik (%60,24) ve buz pateni (%54,95). Kadınların antrenör olarak en az yer aldıkları spor dalları ise muayThai (%9,78), yelken (%11,54) ve kürek (%12,33) spor dallarıdır....'

Özellikle kürek branşı kadınlar için oldukça umut vaadediyor. Kolay olacak demiyorum ama isterseniz olacak.  

Yine Canan Hanım'ın raporunda okuduğumuz üzere:

'...54 ilin Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürleri/Vekil- leri bilgisine ulaşılmıştır. Toplam 523 İlçe Müdürünün/Vekilinin 13’ü kadın (%2,5), 510’u erkektir (%97,5). 54 ilin sadece 11’indeki ilçe müdürlüğü pozisyonunda kadın yöneticiler yer almaktadır...'

Yakında iş ilanlarında kadın sporcu, antrenör ve yönetici aranıyor ilanlarına rastlayabiliriz. 

Yine Lale Orta'nın yayınladığı linkini aşağıda bulabileceğiniz makaleye göre lisanslı kadın sporcu sayısının en az olduğu branşlardan biri kürek. Sondan yedinci sırada. Yani kadın sporcu olarak sivrilme fırsatınız oldukça yüksek. 

Tabii ki erkeklerin kendi aralarında yıllardır sürdürüldüğü bu düzende kadın katılımcıların artması ilk başta farklı ve alışılmadık gözükse de öncelikle biz kadınlar sahada kalırsak Birleşmiş Milletlerin desteği ile de bazı güçlükleri basma kalıp yargıları, özellikle dilin kullanımı ve seyirci tezahüratlarının düzeltilmesi ile çok kısa sürede ilerlenebileceğini görüyoruz.

Ben kendi özelimde sporda kadın katılımı artarsa hayatın her alanında kadın katılımının hızla artacağına inanıyorum. Kadın katılımı artarsa Dünya daha iyilikle dolu bir yer olacak, kadın katılımı artarsa bilim, sanat toplumsal huzur ve her türlü alanda Dünya daha refah ve ferah bir yer olacak. Kadın katılmadığı zaman başarı denilen subjektif değer yarı yarıya az oluyor. 

Gençlerin en zorlandığı dönem lise son sınıfında üniversiteye hazırlandıkları dönemler oluyor. Bu dönemde, gençlerin basmakalıp çok yoğun mezun veren branşlar yerine farklılıklarını ve yaratıcılıklarını kullanabilecekleri  branşlara yönelmelerinde fayda olduğu apaçık ortada. Yükselen değerler, sağlıklı bir toplum için yükselen değerler olan beslenme, spor, psikoloji, ve her alanda farklılık yaratmak için sanat, tasarım, ve bambaşka bir boyuta geçen iletişim ile ilgili medya gibi branşlara yönelmek son derece akıllıca görünüyor. Çocukları özellikle kız çocuklarını spor kariyeri konusunda teşvik etmekte fayda var. Aşağıda ilginizi çekebilecek başka makaleler ve videolarda koydum . Gençleri yönlendirme konusunda çalışan çok faydalı gördüğüm bir de platform var. YMA Gelişim Platformunu da takip etmenizi önerebilirim. Yetenek analizleri ve yönlendirme ile ilgili çalışmalar sürdürüyorlar. YMA'nın üst yönetim kadrosu da tamamen kadınlardan oluşuyor. 

Neşe Hanım ile sohbetimize bir süre sonra Kürek Federasyonu Kadın Komisyonu olarak devam etmek üzere ara veriyoruz. Bugün Kadınlar için spor pek çok kariyer fırsatından biri. Neşe Gündoğan bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden biri. Onun bize gönderdiği temel mesaj ile yazıyı şimdilik sonlandırıyorum.

' Sahadan ayrılmayın...'

Sevgili Kadınlar,  gelecek spor alanında kariyer fırsatları ile dolu bizim için  eğer sahadan ayrılmaz isek...

 


https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1424109

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/909786

https://www.stgm.org.tr/sites/default/files/2021-07/kasfad_2020_yeni_.pdf

http://www.kasfad.org/wp-content/uploads/2-kadinvesporcalistayraporu.pdf

https://dergipark.org.tr/tr/pub/joa/issue/43576/533398

https://ceidizler.ceid.org.tr/dosya/Spor-Toplumsal-Cinsiyet-Esitligi.pdf

https://youtu.be/eyA4bNwda60

https://www.olimpiyatkomitesi.org.tr/Detay/TMOK/Nese-Gundogan/66/1

https://ymagelisim.com

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...