ESER BIRAKABİLMEK ( KADIN KÜREKÇİLER 20)

İstanbul gibi bir metropolde yaşayan pek çok kişi gibi,  son 40 yıldaki inanılmaz binalaşmaya, yeşilin azalmasına şahitlik ederken hep düşünürüm; sadece rant için bu güzelim şehrin yıkıma uğramasını üzücü bulurum. Eski eserler doğayla bütünleşebilen, mimari anlamda özenilerek yapılmış görünürken, yeni yüksek binalar; aralarında  güzel tasarımlar olsa bile, iç içe ya da çok yakın konumlandırıldığı için şehir içindeki sunumları kaybolmaktadır. Zamanla o kadar çoğaldılarki o eski zarif binaların görünürlüğü de kargaşanın arasında fark edilemez hale gelmeye başladı. Bu kadar çok bina inşa etme arzusu, sadece göç, ekonomik çıkarlar veya özensizlik olarak açıklamak bana yeterli görünmüyordu. 15 yıl kadar önce bir  doğum günümde bana hediye gelen, ‘Hayatın Kaynağı’ (Fountainhead) adlı kitap, insanın bina yapma ile ilgili dürtüsünü biraz daha anlamamı sağladı. Farklı görüşler içeren kitaplar okumak sizin kendi görüşlerinizi geliştirmenize ve zihnen gelişmenize katkı sağlar. Ayn Rand keskin taraflı fikirlere sahip ve epey bir yol gösterici, çalışkanlık ve işini çok iyi yapmak için gösterilen çabayı överken insan egosu üzerine epey sorgulamalar yapmanızı sağlıyor. Bireyi överken, kollektivizmi eleştiriyor. İnsan'ın yaşamını anlamlandırmak ve ölümlü yaşamında ölümsüzlüğe bir adım atabilmek için bir bina, bir ev veya bir büst en azından kendi portesini yaptırmak istediğini vurguluyor. Mimarlık mesleğinin bu nedenle çağlar boyu hep en önemli mesleklerden biri olduğunu fikirlerinin sembolü olarak kullanıyor kitabında.

Kalamış - Moda Koyu Fenerbahçe Kadın Kürekçilerden Rüya Akbay
Arkada Sahil Yolu yapılmadan önce Küçük Moda

 

Tüm devlet adamları, önemli dini liderler hep bir bina, tiyatro, mabed veya kuleler inşa ederek kendi artlarında isimlerini yaşatacak eserler bırakmak istemişler ve bu uğurda uğraşmışlar. Böyle toplum önderleri dışında da sıradan ailerlerde bile insanlar inşa ettikleri evlerini barınma ihtiyacının ötesinde kendilerine göre özelleştirerek farklı bir yer yaratırlar. Dedemin bize Sapanca'da bıraktığı bahçe içindeki sıradan beyaz badanalı  ev onun kendi çizimi, kendi hayali, kendi ülkesi ve krallığı gibiydi. Kendi egosunu taçlandırdığı eseriydi. Onu korumaya çalışan biz torunları içinde bir kök görevi görüyor. Mimari bir yapı içermeyen bir düşü olan insan pek tanımadım. Herkesin hayalinde en azından bir ev hayali vardır. Bunun esas sebebi Ayn Rand'a göre varlık sebebimiz, var olma ihtiyacımız kadar derin bir iç güdü ve egomuzdan kaynaklanıyor. Bu yüzden her insan bir bina yapmak istiyor. 

Tanıdığım pek çok kürekçinin hayali, kendi teknesine sahip olmanın ötesinde bir kayıkhane yaptırma hayalidir. Çok yaratıcı bir kürekçi arkadaşım var (Ferit Toska) onun tekerlekli ve yüzen kayıkhane hayalleri var. Benim de yaşlı kürekçiler için altı kayıkhane üstü kafetarya ve arkası huzurlu küçük evlerden oluşan kürekçi tatil sitesi gibi bir hayalim var. Bir kürekçi mimar içinde en önemli eser sanırım bir kayıkhane bırakmak geride.

Fenerbahçe Kadın Kürek Takımı 1975

Geçen hafta bu hayali gerçekleştiren Fenerbahçe'nin eski kürekçilerinden Rüya hanımla beraberdim. Bugün Kalamış dere ağzında yer alan Fenerbahçe'nin kayıkhanesinin mimarı kendisi. Kalamış'taki kayıkhane, tamirhanesi, sporcu yatakhaneleri, serbest saatleri geçirebilecekleri bir ortak alanları, soyunma odaları, spor salonları ile tam bir tesis. İki gece hiç uyumadan çizip kulübe hediye etmiş Rüya Hanım. Bugün  Fenerbahçeli kürekçilerin en sevdiği yerin tasarımının bir kadın kürekçinin eseri olduğunu bilmek çok gurur verici. 


Hayal Rotamda kadınları daha fazla kürek sporu ile uğraşmaya teşvik etmek istediğimi biliyorsunuz. O nedenle, kadınlar kürek çekmeye nasıl başlar, nasıl bu spora tutkun olur hem hikayelerini paylaşıyorum hem de geleceğe dönük neler yapabiliriz konusunda onlarla düşünüyorum. Rüya hanım ve ailesi Kadıköy'lüler. Önceleri voleybol oynuyor arkadaşlarıyla, voleybolda o dönem bir antrenör eksikliği sorunları var. 

“Antrenör sorununu anlatmak için Fenerbahçeli yöneticilerden Dr. Semih Bayülken'in kapısını çaldık, bizi kürek sporuna yönlendiren o oldu “ diye anlatıyor Rüya Hanım. Bugün eşi olan Kudret Bey'de o dönemin en önemli kürekçilerinden biri. "Kürek romantiktir" önermem bir kez daha doğrulanıyor böylece. Rüya Hanım sporcu bir aileden geliyor dedesi Hamit Akbay Fenerbahçe Spor Kulübünün ilk kalecilerinden biri. Kız çocuklar için, aileler sporcu olunca spor için izin alabilmek daha kolay oluyor. Böylece 1974 yılında tanıştığı kürek sporu Rüya Hanım genç kızlıktan yetişkinliğe geçerken kendini , hayat arkadaşını ve kadim dostlarını bulduğu yer oluyor. 

Fenerbahçe 4 Tek Dümencili Kadın Takımı 1976


"Teknede olan teknede kalır" diyor Rüya Hanım. Antrenman yaparken veya yarış sırasında heyecanla ve belki biraz da kazanma hırsı ile takım arkadaşları olarak birbirimizi eleştirirdik. Ama teknede olan teknede kalır kürek sporunda bugün hala 50 yıl sonra bile kürek dostlukları en sıkı, en vefalı dostluklardır diyor. Kemik gibi sıkı bağlarımız vardır diye anlatıyor. Fenerbahçe'de 4 tek kızlar takımı olarak Lise bitene kadar kürek çekiyorlar. Takımca hepsi üniversiteyi kazanınca kürek sporuna ara veriyorlar. Ama asla ne kayıkhanelerinden ne de birbirlerinden kopmuyorlar. Kürek sporu biz kadınları cabbar tuttuğunu koparan insanlar olarak yetiştirdi diye belirtiyor. Hepimiz mazbut ve mütevazi ailelerin çocuklarıydık ama yine de kürek sporu bizim daha dakik, titiz, disiplinli, sorumluluk sahibi, çalışkan, öz güvenli insanlar olmamızı sağladı. Sadece kendimize ve takım arkadaşımıza değil tüm çevreye saygılı insanlar olduk diye anlatıyor. Örneğin, sadece teknelerimizi değil, kayıkhaneyi ve soyunma odalarını da temizlerdik diye belirtiyor. Eskisi kadar spor yapmasa bile vefalı bir eski sporcu, klubü hala en yakınından takip ediyor. Nitekim tam bir vefa örneği olarak kendi kulübüne kayıkhane projesini armağan ediyor. Her master sporcunun bu vefa ile genç sporcular ve kulüpleri için neler yapabileceğini düşünmesi çok önemli. Kürek sporu Dünyadaki diğer örneklerinde de böyle büyüyüp ilerleyen bir spor çünkü .



Küreğin birinci probleminin sponsorluk olduğunu belirtiyor Rüya Hanım. Gerek kadın gerekse erkek sporcular için olsun, kürek sporunun muhakkak ilave sponsorluklarla ayakta kalabileceğini belirtiyor. Bizimki gibi az tanınan bir spor için bu zor. Ama basketbolda Efes örneğini ve voleybolda Eczacıbaşı ve Vakıfbank örneklerini görüyoruz. Sponsorlarla sporcuların spora devamlılıklarını sağlayabilmek bunu bir kariyer olarak görebilmelerini sağlamak mümkün olacaktır. Böylece, erken yaşta sporun bırakılmasına  engel olunabilir diye belirtiyor.

Rüya hanım bana sakladığı eski gazete kupürlerini gösteriyor. Yazılı basın 70'lerden bu yana çok büyük bir değişim gösterdi. Sosyal Medya şimdi daha etkin görünüyor. Ama eski gazeteler ben de biraz nostalji, geçmişe özlem duymama neden oluyor. Hem detay hem güzel fotoğraflar derli toplu bir hikayeyi bir arada görebilmeyi sağlıyor. Bugün bunu hızlı sosyal medyada bu keyifte yakalayamıyorum doğrusu.



Her kürekçiye böyle bir rüyasının gerçekleşmesini diliyorum. 

Sevgili master kürekçiler rotanızda gençlik kayıkhanelerinize dönüp, yeni genç sporcular için ne yapabilirim diye düşünmenizi diliyorum. Kürek sporu geçmiş ve geleceği ile bir bütündür. Ayn Rand'ın ima ettiği üzere yaşamın kaynağında çalışılmış bir eser bırakma arzusu her insanda varmış. Eski kulüplerimize dönüp gelecekteki kürekçiler için birer eser bırakmak hayal rotamız olsun. Manevi sponsorluklar maddi sponsorluklar eleledir. Bu yüzden Kadınlar günü sloganımız olarak 'kürekte beraber' i seçtik. bir çok anlamı içinde barındırdığı için bunu seçtik. Hayal rotalarımızda beraber ilerliyoruz.

Fenerbahçe Kadın Kürek Takımı 1975





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇİFT KARİYER YAPABİLMEK - HÜSEYİN TUROĞLU

YOLLAR KİMİN ALANI? - SIRA DIŞI MASTER SPORCUMUZ : NUR SÖYLEMEZ

PERÇİN (GİRİŞİMCİLİK VE TEKNE ÜRETİMİ 4)