ELİNDEN TUTMAK

Moda Kürek Kulübü Sporcuları Tekneleriyle

 Bu kez kökleri eski ama taptaze bir kürek kulübünü ziyaret ediyorum, Moda Kürek Kulübü'nü. Heybeliada'daki eski Moda Su Sporları Kulübü'nün eski sporcuları Görkem Güngör, Ulaş Gürpınar ve yakın arkadaşları başarılı kürek antrenörü Gökhan Aksoy tarafından kuruldu. Gençlik yıllarının geçtiği kulübe vefa göstererek eski kulüplerinin adını verdiler. Kuruluşunda Ulaş Gürpınar'a hem eski kürekçi dostları hem yeni sporcuları destek vermiş. Moda Kürek Kulübü'nün en önemli farkı, teknelerine erkek cinayetlerine kurban giden kadınların isimlerini vermiş olmaları. Birkaç gün medyayı meşgul edip hızla unutulan isimler olmalarını istememişler. Özgecan Aslan, Şule Çet, Hande Kader ve Pınar Gültekin erkek şiddetiyle öldürülen gencecik kadınlar. Denizde huzur bulmaları ümidiyle... Bu hassasiyeti taşıyan bir takım oldukları için Moda Kürek Kulübü özel bir kulüp ve burada hikayelerini paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. 



Daha önce "Adaların Kadın Kürekçileri" ile yaptığım söyleşileri bu blogda yazmıştım. Lafı uzatmış olacağım belki ama tekrar kısaca hatırlatmak güzel olur çünkü bu kulübün amatör ve şövalye hikayesi bence çok güzel film olurdu. Adanın kadın kürekçileri Gamze, Esra, Hanife Hanımlarla konuştuğumda hep arkada gizli bir kahraman gibi Ulaş Gürpınar'ın annesi Şükran Teyze ismi ile karşılaşıyordum. Ulaş Gürpınar da pek çok Türkiyeli çocuk gibi futbolcu olmak istiyor ve bu konuda da oldukça yetenekli. Zamanın önemli isimlerinden Selim Sohtorik müthiş vizyonu ve özverisi ile Heybeliada Halk Plajı'nda inanılmaz bir yatırımla kürek kulübü kuruyor. Renkleri sarı siyah olan kulüp hızlı bir atılım yapıyor ve antrenör olarak önce bugün Altınboynuz Spor Kulübü'nün sahibi olan Burak Demirasan'ı, daha sonrada Bulgaristanlı Maxim Hoca'yı getiriyor. Yaklaşık 10 yıllık bir mazisi oluyor kulübün. 10 yılda 100 kadar Adalı gencin hayatına dokunuyorlar. Pek çok madalya & kupa kazanıyorlar ve milli takıma sporcu veriyorlar. Ulaş'ın annesi, Ulaş'ın futbolu bırakıp küreğe başlamasını istiyor. Şükran Teyze neredeyse bütün Adalı çocukları ikna ediyor o dönemde kürek çekmeye. 

Ulaş Gürpınar milli takıma seçilip kürek çekmeye devam ederken üniversite sınavını da kazanıyor. Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi hem evden hem kulüpten uzak olduğu için kulüp Sapanca'ya onun antrenmanlara devam edebilmesi için tekne bırakıyor. Zaman içinde kulüp maddi imkansızlıklar nedeniyle kapanıyor ve Ulaş'ın kürek hayatı da son buluyor. Edebiyat fakültesi yetmiyor Ulaş Gürpınar'a. Tekrar sınavlara girip bu kez Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni kazanıyor. İstanbul'a geri dönmek iyi oluyor ama kürek sporuna geri dönemiyor. Çünkü İkinci üniversitesini okurken bir yandan da çalışmaya başlıyor. Kürek sporunun verdiği değişik  bir disiplin ve beceri var. Aynı anda birden fazla şeye odaklanıp sürdürmeniz mümkün. Bu da benim yine bilimsel olmayan subjektif gözlemim. Yazılı basında muhabirlik, düzeltmenlik, editörlük yapıyor. 2013'e kadar da TRT'de yayımlanan Gazeteci Gözüyle programının yapım ve yönetimini sürdürüyor. 2013'ten sonra keskin bir kararla çocukluk hayali olan gazeteciliği bırakıyor. Bir süre ticaret ile uğraşıyor ama tekrar kürek sporu hayatına giriyor. Antrenör olmak için eğitimleri alırken ilk gün sorulan "Neden bu eğitimdesiniz?" sorusuna anlamlı bir yanıt veriyor: 

"... zamanında birileri bizim elimizden tuttu. Şimdi de ben birilerinin elinden tutmak istiyorum..." 

Kürek sporunun sadece atletik değil iyi insan yetiştirme tarafı ile ilgilenilmesi çok anlamlı. Çünkü bu sporun altında yatan en değerli hazine bu.

Fenerbahçe'de antrenörlük yaptığı günleri "hayatımın en mutlu günleriydi" diye anlatıyor. Yetiştirdiği hobi kürekçileri hem ergometre hem deniz küreği yarışlarında başarıdan başarıya koşuyor. Sağlık sorunları nedeniyle Fenerbahçe macerasına üzülerek son veriyor ama bu kez de sporcuları peşini bırakmıyor. Doktorların "çalışamazsın" uyarılarına rağmen eski sporcularının baskısıyla daha kürek çekerken hayalini kurmaya başladığı Moda Kürek Kulübü'nü kuruyor. Kulübün kurulmasında yaklaşık 60 eski sporcusunun maddi katkısı var. Kulüpteki teknelerden her bir vidaya kadar her şey imece usulü ile bu 60 kişinin maddi manevi dayanışmasıyla alınıyor.

Ulaş Gürpınar Yarışa Giden Sporcularını Yüreklendirirken


Ulaş Gürpınar'ın tüm ailesi Heybeliadalı ve adalı olmak gerçekten ayrı bir kültür. Adalar hem ana karadaki metropole bağlı hem bir o kadar da oradan uzaktır. Biraz mahrumiyet ve kendi içine dönük mahalli bir takımsınızdır. (Bu takımın kaptanı da Şükran Teyzeymiş öyle anlaşılıyor) Hayatta kalmayı zor şartları yönetmeyi bilir hem de kozmopolit bir yapıda en olmadık insanların işbirliği içinde bir arada olmayı bildiği bir kültürü getirir. Hem kalender hem tutkulu olmayı bilirsiniz. Hem mesafeli hem can ciğer dost olmasını bilirsiniz. Her türlü denizin içinde deniz kültürünü bilir hem tedbirli hem cesaretli olmayı bilirsiniz. Kürekçidir aslında adada yaşayanlar anakaradaki herkesten daha fazla. Pek çok yazara şaire ev sahipliği yapmıştır adalar. Sait Faik Abasıyanık, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Rasim, Can Yücel, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Reşat Nuri Güntekin ve niceleri, yolu Adalar'dan geçen edebiyatçılar. Adalı olmak biraz da edebiyatçı olmaktır belki de...

Moda Kürek Kulübü sadece özel bir kulüp ve takım değil aynı zamanda sosyal hassasiyeti ile çok önemli. Daha da başarılı olmalarını yürekten diliyorum. 

"Kadına Şiddet"e dikkat çekebilmek için teknelerine verdikleri isimler çok anlamlı. Bir süredir ben de insandaki saldırganlık üzerine epey okuma ve dinleme yapıyordum. Bir parça okuduklarımdan bende kalanları sizi sıkmadan ama belki çözümü düşünmeye katkısı olur diye anlatmak istiyorum. 
Moda Kürek Kulübü İki Çifte Kadın Ekibi Yarış Öncesi 



İnsanın saldırganlığı çok karışık bir konu tek boyutlu değil. Bir kısmı hayatta kalma içgüdüsü ile bağlantılı, bu saldırganlığın en masum görüneni, ama bir kısmı karakterden kaynaklı ve bir kısmı yetiştiğiniz ortamla ilişkili. Bu da kendini varlığını ispat etmeden tutup başlayarak, açgözlülüğe, can sıkıntısına, tutsak hissetmeye, bazı basit haz alma dürtülerine, bağlı çeşit çeşit sebepten kaynaklanıyor. İntikam, zalimlik  veya kan davalarına kadar uzayan, topluca veya bireysel olarak insan saldırganlık gösteriyor. İlkel çağlarda saldırganlığın daha içgüdüsel ve daha az olduğunu antropologlar araştırmışlar, medeniyet veya toplum yaşamı kültürü geliştikçe saldırganlık ve şiddet artmış. 

Saldırganlığın şiddet derecesi de farklılık gösteriyor. Savaş tarihi inanılmaz katliamlarla dolu. Bu katliam ortamında yetişen ihmal edilmiş çocukların da ileride saldırganlık eğiliminin yüksek olduğu biliniyor. Saldırganlık insan doğasından kaynaklanmakla beraber bunu kontrol edilmesi ile ilgili yaşanan sıkıntı biraz da beynimizdeki yazılım hatası gibi. İnsan tarih içerisinde evcilleşmiş ama ehlileşememiş adeta. O kadar farklı boyutları var ki bunu nasıl iyileştiririz sorusu Dünyamızda büyük bir problem halinde. Bu aynı zamanda hukuğun da nasıl şekillendiğini ilgilendiriyor tabii. 

Kadınlar bu saldırgan şiddetten dünyada epeyce zarar gören kesim. Merak edenler için Erich Fromm'un kitabı bu konuda eski ama çok detaylı bir çalışma. Aynı zamanda vakti kısıtlı olanlar için bir kaç pod cast önerim var. Yazı sonunda ulaşabilirsiniz. Peki çözüm nedir? Erich Fromm'a göre çözüm sevgiyi öğrenmekte, sevgiyle çocukları büyütmekte. Ve yine son zamanlarda anlaşılıyorki çözüm bir kültürel devrimi gerektiyor pek çok alanda. Birleşmiş Milletler'in HeforShe (Birbirimiz için veya Omuz omuza diye tercüme etmek mümkün) projesi bunun için uğraşıyor. Konuşulan dil alışkanlıklarından başlayarak geniş kapsamlı bir kültürel değişimi amaçlıyor. Geniş kampsamlı bir kampanya ve eğitim faaliyeti sürdürülüyor. Özellikle sporda erkek egemen görünen branşlarda, spor yöneticilklerinde kadın sayısını artırmaya yönelik çalışmalar var. Bizim kürek federasyonumuz da bu yıl ilk olarak yarış ücretlerini kadın sporcular için indirimli uygulamaya başladı ve 8 Mart haftasına bir kadın spor etkinliği programladı. Bir de kadın kurulu kurdular. HeforShe'nin esas mesajı kadın hakları sorunun sadece kadının değil erkeğin de sorunu olduğunun altını çizmek. Bu nedenle tüm bu çalışmalarda kadın ve erkek bir arada etkinliklerde eşit sayıya ulaşmak hedeflenirken bu çabada sadece kadınların değil erkeklerin de sorumluluk almaları gerektiği. Ulaş Gürpınar ve kurduğu kulüp bunun en güzel örneklerinden biri. Bu nedene bu haftanın yazısını ona ayırmak ve tüm kulübü can-ı gönülden kutlamak istedim. 

Ulaş Gürpınar'ın deyişi ile "şimdi zaman bizim başkalarının, özellikle kız çocuklarının elinden tutmamızın zamanı ..." 

Moda Kürek Kulübü Sporcuları Yarış Öncesi Yardımlaşırken

 

Kitap Önerileri:

İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri, Erich Fromm, Çev. Şükrü Alpagut, Say Yayınları, 2018, 2.Baskı

Podcast Önerileri:

https://open.spotify.com/episode/08j5GiE54FN7QAcQ9Xhhbi?si=Hik_8dBmS06ukLaMEQ9knw

https://open.spotify.com/episode/3FtI5Hs5L5TvKYK0TjSaRw?si=XhROBvwQRJOyfiVZ005Sxg

Youtube Video Önerileri:

https://youtu.be/XPOU0Qt_wdg

Basındaki Haberler

https://tr.wikipedia.org/wiki/Özgecan_Aslan_cinayeti

https://tr.wikipedia.org/wiki/Şule_Çet_cinayeti

https://tr.wikipedia.org/wiki/Pınar_Gültekin_cinayeti

https://tr.wikipedia.org/wiki/Hande_Kader_cinayeti

Adalı Kürekçilerin Hikayeleri İçin:

https://hayalrotanizda.blogspot.com/2021/06/adalarin-kadin-kurekcileri-7.html

https://hayalrotanizda.blogspot.com/2021/05/adalarin-kadin-kurekcileri-6-kurekci.html

https://hayalrotanizda.blogspot.com/2021/12/bir-deniz-kizi-kadin-kurekciler-15.html



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇİFT KARİYER YAPABİLMEK - HÜSEYİN TUROĞLU

YOLLAR KİMİN ALANI? - SIRA DIŞI MASTER SPORCUMUZ : NUR SÖYLEMEZ

PERÇİN (GİRİŞİMCİLİK VE TEKNE ÜRETİMİ 4)