YETİŞKİN OLMAK (KADIN KÜREKÇİLER - 18)
Geçtiğimiz hafta Türkiye Salon Kürek Şampiyonası, pandeminin zirve yaptığı bu günlerde tüm korkulara rağmen daha önceki yıllara göre daha renkli idi. Bu aynı zamanda sık sık görüşemediğimiz diğer kürekçi dostlarla karşılaşma sohbet etme fırsatları yaratıyor. Kendi adıma organizasyonların bu kısmını da ayrıca seviyorum. Hafta içinde ayrıca neredeyse her gün başka bir kürekçi ile buluşarak devam ettim. Önce Pazartesi günü eski kürekçi ve halen kadın hakemlerimizden olan Burcu Ünver Gözütok ile buluştum. Yine çok yönlü ve çok renkli bir insanla düşündüren, hislendiren bir sohbeti sizlerle paylaşmak istiyorum.
| Hakem Burcu Ünver Görevi Başında |
Burcu Ünver'in hayat arkadaşı da eski milli kürekçilerimizden, kürekçi çiftleri gördükçe kendi zihinsel subjektif, bilim dışı istatistiğimle bu sporun çok romantik olduğunu teyit ediyorum. Burcu Ünver'in küreğe başlama hikayesi ise biraz hüzünlü. 1999 yılında babasının zayıf kalbi Kuzey Marmara depremi dehşetinin olduğu gün yenik düşüyor. 13 yaşında tam ergenlik döneminin başladığı dönemde annesi ile zor bir dönüşüm sürecine giriyorlar. Annesi çocuk bakıcılığı yaparak ekonomik olarak aileyi ayakta tutmaya çalışıyor. Gençlerin ergenlik süreçleri birbirinden farklı olabiliyor. Kimi içe döner, kimi asileşir, kendini arama sürecinin başladığı bu dönemde genç insanın enerjisinin zirvede olduğu bu yıllarda gençlerle iletişim hayati önemdedir. Kendi kızımın ergenlik döneminde bana Talat Parman'ın Ergenlik Ya da Merhaba Hüzün adlı kitabı hediye edilmişti. Ben de yeniden o günleri düşünüyorum. Ergenlik döneminin karmakarışık ruh halini anlatan nefis bir kitaptır. Dünyanın bu yetişkinliğe geçiş dönemini olgunlaşarak kendini tanıyamadan geçiren bir çok yaşlı ergen ile dolu olduğunu anlıyorsunuz.
Burcu Ünver kendisini yaramaz erkek çocuklar gibi olmuştum diye anlatıyor. Bir tane defteri rulo halinde kıvırıp okula gider, devamsızlık günlerimi sonuna kadar kullanırdım. Sigara içiyor, okulu önemsemiyor gibi görünüyordum. Serseriler gibi takılmak istiyor. Bir şey yap veya yapma denilirse tam tersini yapmak istiyordum diye kendini tanımlıyor. Annem beni çok iyi tanıyordu, o yüzden benimle inatlaşmazdı. Lise 1 de sınıfta kalıyor, o yaz komşularının kızının Şişecam Çayırova Spor Kulübünde küreğe gittiğini görüyorlar ve annesi Burcu'yu da sezon açılışında küreğe başlaması için 2002 Eylül'ünde kulübe getiriyor. Kulüpteki ilk gününde antrenörü Mehmet Biricik onu tek çifteye bindiriyor. Burcu teknenin dengesini hissetmek konusunda çok yetenekli. İlk günden tek çifteye binip batmadan antrenman yapan sporcu ilk defa duyuyorum ben. Sonra,
" ilk suya indiğinde batmadım ama Fethiye Akdeniz Kupası ilk tek çifte yarışımda son 500 metrede birinci sırada giderken heyecana kapılıp batmıştım ne yazık ki-" diye ekliyor.
Burcu Ünver kürek çekmeye başladıktan sonra, birden o eski arkadaşların davetlerine katılmamaya başlıyor, antrenmanlar onun için önemli hale geliyor. Üç ay sonra katıldığı 6000m Türkiye Salon Kürek yarışmasında da birinci oluyor. Bu şekilde bir anda çalışarak kazanılan takdir Burcu'yu 180 derece değiştiriyor. Şişecam Çayırova Spor Kulübü onun kendini bulduğu yer olurken, annesinin bakmakta olduğu çocukların aileleri ile de uyum sağlayıp geniş bir aileye doğru evriliyorlar.
Burcu Ünver'in hikayesi bir ergen başarı hikayesi; pek çok çocuk ise bu karışık süreçte yolunu kaybedebiliyor. Talat Parman'ın kitabında şöyle tanımlanıyor.
'Ergenlik herşeyden önce kendini kendini sorgulamak demektir. Temel bedensel ve ruhsal dönüşümlerin gerçekleştiği dönem olarak, yaşamın daha sonrasını etkileyen önemli izler bırakır. Bu izler, erişkin yaşamın kendini sorgulamalarında üzerinde tekrar tekrar durulan, yorumlanan, yeniden anlamlandırılan kimlik göndermelerini oluştururlar. '
Kitaba daldıkça anlaşılıyor ki, bu geçiş dönemi hayat boyu seçeceğiniz yolları ve hayat nehrini nasıl kürekleyeceğinizi, rotanızı belirlemede kritik önemde oluyor. Ergenlik bir çeşit yeniden doğum süreci ve bu ikinci süreçte ebeveynin etkisi azalırken kişinin kendi çözümlemeleri ön plana çıkıyor. Elinizde dev bir 'kendim' problemi var ve problemi siz çözerken ebeveyn çok hassas bir yardımda bulunmalı. Burcu Ünver'in annesi bu konuda örnek bir başarı gösterirken, Burcu Ünver'de kendini küreklerin elciklerine tutunarak güzel çözümlemiş.
Biz ebeveynlere düşen görev ise çocuklarımız karşısında olgun bireyler olarak kalabilmek, kendi ergenlik problemlerimizin gözlerimizi ve yüreklerimizi bağlamasına izin vermeyerek yetişkin olmayı becerebilmek ve küçük hassas dokunuşlarla engin bir sabıra sahip olmak. O zaman bağımsız birey olarak yaşamda dayanıklı olmayı onlara verebilmemiz mümkün.
Françoise Sagan ise ergenliği bir hüzün ve yas dönemi olarak tarif etmiş. Giden çocukluktur, giden biseksüalitedir, giden anne babayla kurulan yoğun bağdır. Bu gidenlerin yasının tutulduğu anlatılır. Hem bu yas tutulurken, hem de yeni yol arayışı birlikte her insan için karmaşık bir süreç. Burcu Ünver peyder pey yavaş bir yas sürecine girecekken çok ani ve bıçak gibi kesilen bir hadise ile girmiş ergenlik dönemine . Kürek sporu olmasaydı belki serserice heba olacak bir yolculuktan kıl payı 'U' dönüşü yapmış.
Küreğe başladığı yıl hem sınıfı takdir derecesi ile bitirmiş hem tek çifte kadınlarda sporda başarılı olmuş. 2005 yılında Marmara Ünversitesi Spor akademisinde Spor Yönetim Bölümününden mezun olana dek kürek sporcusu olarak devam etmiş. Üniversite adına yarışmaya devam etse dahi bir yandan spor turizmine yönelmiş, bir çok organizasyonun altından kürek sporunun kendisine kattığı özel yetenekleri sayesinde hakkından gelmiş. Bu sektörde kendini geliştirmeye kurumsal yurtdışı organizasyonlar yapmaya devam etmiş ve bu sayede 30'dan fazla ülke, 100'den fazla şehri görme fırsatı olmuş. 2005 yılından beri 17 yıldır da tecrübeli bir kürek hakemi. Hatta bu yeni dönemde kendisi önemli bir görevi de üstlenmiş Merkez Hakem Kurulu Genel Sekreteri ve önümüzdeki yıllarda Uluslararası (FISA) Hakemliğine de aday olacağını iletiyor. Benim küreğe başlayıp ilk defa master kategoride yarıştığım yıl 2016'da o da master kadınlarda kürek çekerek birinci olmuştu. İlk defa o yıl kendisini görmüştüm. O fişek gibi giderken ben de batmadan bitiriş çizgisine varmış olmanın neşesini yaşamıştım.
| 2016 Tek Çifte Master Kadınlar Yarışı için Tekneye Binerken Burcu Ünver ve Eşi |
2016 Master Kadınlar Tek Çifte madalya Töreni, Harika Salepçioğlu, Burcu Ünver ve Ben :)
Burcu Ünver hem tecrübeli ve aranan bir turizmci, hem 5 dönümü kendine ait olmak üzere 9 dönümde organik zeytin yetiştiriyor ve zeytinyağı üretimi ve ticareti ile uğraşıyor. Hakiki saf zeytinyağı için doğru adres kendisi. Bu yazı sonunda onun web sitesini de incelemeniz için koydum. Web sitesinde Burcu Ünver kendisini anlatıyor ben de burada aktarmak istiyorum.
| Burcu Ünver Çiftliğinde Çalışırken |
Yakası en beyazından, turizmci.
Ruhu en adrenalin dolusundan, sporcu.
Kalbi ise en aşk ile atanından zeytinde, doğada, ağaçta…
Tam zamanlı hayal sahibi. Hayalinin peşinden koşuyor.
Yakın gelecekteki planı ise…
Zeytinleri, yağları, reçelleri ile yaşadığı aşkı herkesle paylaşmak!
Biz kürekçiler hepimiz tam zamanlı hayal sahibiyiz ve hayallerimizin peşindeyiz, öyle değil mi?
Gençlerin hayal güçleri ergenken kontrol edilemeyen atom ve elektron parçacıkları gibi sağa sola savrulurken biz ebeveyn ve okuldaki öğretmenlere epey sorumluluk düşüyor. Gençlerin sınırsız enerjilerini doğru yönlendirmek ve arayışlarına yardımcı olmamız gerekiyor. Benim tanıdığım kürekçilerin hepsi birden fazla konuda marifetli Burcu Ünver gibi hem turizmci, hem çiftçi, hem sporcu hem hakem olabiliyorlar.
| Burcu Ünver Zeytinliğinde Hasat Zamanı |
Sıra geliyor, kadın kürekçi sayısını nasıl artıracağımız konusuna Burcu Ünver; sadece kadın kürekçilerin değil ''KADIN''ın her alanda sayıca fazla olmasının gerektiğini vurguluyor.
"... öncelikle biz buna MHK (Merkez Hakem Kurulu) olarak öncülük ettiğimizi düşünüyorum 6 üyemizin 4'ü kadın. Federasyondaki diğer kurullarımız da kadın üye sayılarını muhakkak arttıracaktır kadının elinin değdiği her şey güzelleşir zira Dünya Kürek Federasyonu'da pozitif ayrımcılık yapacağını açıkça belirtmiş..." diyor ve devam ediyor.
"... Sosyal medyanın gücünü de yabana atmamak lazım kürek sporu ile ilgili paylaşımların kadın odaklı olmasının faydası olacağını..." belirtiyor.
"...Kadın sporcu sayısındaki artış ve katılımının artırılması için sponsorluklarda çok önemli. Şu anda nasıl ki yarış katılım bedelleri kadınlara %50 indirimli ise kulüplerin kadın sporculara vereceği teşvikleri arttırmak etkili olacaktır..." diyor. Yeni federasyonun bu kararı ile kadın kürekçiler konusunda verdiği teşviğe çok seviniyorum ben de. Şu anda federasyonumuzun web sayfasına göre toplam kürek sporcu sayısının (deniz küreği ve master dahil) %32si kadın kürekçi çünkü. Umarım bu karar kulüplerin kadın sporcu sayısını artırmaya faydalı olur.
"... ve kadına yönelik ürünler pazarlayan markaların da desteğini almak adına girişimlerde bulunulması gerek..." diyor . Sanırım amatör branşlarda bir tek voleybol bu konuda kaynak sağlayabilmiş durumda. Darısı kürek sporunun başına.
Ben de Burcu Ünver'in hikayesi film olsaydı keşke diyorum. Kesinlikle kadın küreği patlama yaşardı diye düşünüyorum.
Sevgili ebeveynler, kürek sporu gençlerin güçlerini keşfederken dayanıklılıklarının geliştirmesini sağlar. Ben tüm gençlere ömürlerinde en az bir kere kürek çekmesini tavsiye ederim. Tekne'nin her kürekçiye anlatacağı ve öğreteceği bir şey vardır. Neye ihtiyacınız varsa ona hitap eder. Tekne hayallerinizin peşini bırakmamanız için sizi kucaklar.
Burcu Ünver Zeytinyağı için web sitesi: http://burjue.com
Ergenlik ya da Merhaba Hüzün, Parman Talat, Bağlam Yayınları, İstanbul, 2003, 2.Basım
Yorumlar
Yorum Gönder