İNSAN - ÜST İNSAN - POST İNSAN

 Yılın son gününü insanlar genellikle, dünyamızın güneş etrafındaki yeni turuna başlayışını, sevdikleri ile bir arada dilek tutarak kutlamaktalar. Şirketler bütçelerini yapıp yeni hedefler koyarken, genç yaşlı insanlar herkes kendine göre bir rota tutturmak üzere niyet eder. Kimi daha fit bir görünüm, kimi aile, kimi zenginlik, kariyer veya eğitim diliyor. İlla bir hayal var ve hayal etmeden yaşayamıyor insan. Hayallere ulaşmak için de niyetli olmanız ve rota çizip yola çıkmanız gerekiyor. Bu yolculuklar her zaman belirsizliklerle dolu olduğu için muhakkak bir parça kaygı miktarını cebimizde taşıtıyor. Ama neyi hayal edip, neye niyet etmişsek illa o yöne doğru meylederiz. Hayat çok şaşırtmacalı yollara saptırsa da o içinizdeki güç sizin bir yolunu bulmanızı sağlıyor. 

Geçmişten günümüze insanlığa bakacak olursak, ilk çağlardaki hayal muhtemelen kışın aç kalmamak, üşümemek, bir yerden bir yere konfor içinde gitmek, kendini ve çocuklarını hayatta tutmak idi. Bu çağa geldiğimizde arada yüzlerce akıl dışı savaş, yüzlerce doğal afet, berbat salgınlar geçirsek de anne çocuk ölümlerinin çok azaldığını, afet mücadeleleri için korunaklı bölgeler ve yeni mühendislik metotları geliştirildiğini, yolculuk konforu için uçan, yüzen araçlar icat edildiğini, kapıları açmak için bile kolumuzu yormamıza gerek kalmayan bir çağa geldiğimizi görüyoruz. Birbirimizden haber almak için yıllarca beklemediğimiz gibi bir kaç dakika için binbir değişik program yapabildiğimiz, hareketliliğimizin arttığını gördük. Demek ilk çağda imkansız görünen hayal binlerce yıl sürse de gerçekleşmiş. Ulaşılamayacak hayal yoktur diye düşünüyorum bu nedenle ben.

Peki son yüzyılda hangi hayal veya niyet en çok karşımıza çıkıyor dersiniz. "Post Human" . Bunu "İnsan Ötesi" gibi tercüme ediyorlar. Post Human, ilginç bir kavram ve biraz da üzerinde incelikle düşünmeyi gerektiriyor. 

Fotoğraf : Onur Çam


Spotify üzerinde Dr.Başak Ağın ile yapılan Kültür Tarih sohbetinde post humanizm tartışılıyor. Yazı sonunda linkini bulabilirsiniz. İnsan Nedir? diye başlıyor sohbet. Tarih boyunca devam eden tanımlamalarda, konuşabilen hayvan daha sonra bunu düşünebilen hayvan, zeki bir tür olarak antropoloji felsefe gibi bilimler isim koymaya devam etmiş. Ancak, geldiğimiz noktada hiç biri bizi tam tanımlayamamış görünüyor. Ben en çok düş kurup, kurduğu düşün peşinde koşturan tür olduğumuz tanımını seviyorum açıkçası. Hatta bu blogun kürekçi tanımı işte böyle düşleri olan evrimini tamamlama yolunda olan insan ile ilgili bir benzetme.


Hiçbir başka canlı türü ben bir kediyim ve tüm kedileri üstün kedi yapacağım gibi bir hayal kurmaz. Ama zekası ile doğayla iletişim halindedir ve hayatta kalmayı başarır. Keza ağaçlar, hatta brokoli veya karıncalar da böyledir. Ama insan üst insan olma peşinde koşmuştur. En yükseğe sıçrayan, en hızlı koşan, en güçlü ve en erdemli olmak üzere çeşitli seviyelerde üstünlüklere ulaşmayı hayal etmiştir. Bugün gelinen noktada gerçekten 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan insanlar var. Belki de fiziksel kapasitenin sınırlarına gelindi. Ama erdemli kısmında karne çok parlak değil. Üst insan derken, tarih yapılan utanç verici katliamlara sahne oldu. Erdemi yakalamak adına, iş dünyası fair trade kavramını, spor Dünyası fair play kavramını geliştirdi. Geçmişte de bunu sembolize eden şövalye veya fedai gibi kavramlar var. Erdemli olmak veya bu seviyede kalabilmek daha zor bir hedefti belki de. Ama ulaşılamaz değil elbette. 

Daha bu hayale tam ulaşamamışken karşımıza yapay zeka ve post human kavramları çıktı ve son yılların en popüler konuları arasındalar. Prof.Dr.Cem Say'a göre yapay zekanın teorik olarak yapamayacağı bir şey yok. Bilim, keşif, sanat her şeyi yapabilecek.  Spotify'da yer alan "Canlı Bilim" podcastlerinde  bu söyleşiyi dileyebilmeniz için yazı sonuna linkini koydum. İleriki dönemlerde her tür işi yapay zekaya sahip robot teknolojisi yürütebilecek gibi görünüyor. Yine pek çok hastalık tarih sayfasından silinip, tıp yepyeni bir boyuta geçerken, çözmesi yıllar sürecek karmaşık problemleri daha hızlı çözerek mühnedislik, fizik vs bilimlerdeki gelişmeler hızlanacak. (17 Aralık 2021 tarihli Okisjen gazetesinde yine Prof.Dr.Cem Say''ın yazısı). 

Aynı zamanda insandan daha hızlı düşünüp problem çözecek olan yapay zekayı kontrol eden bir azınlığın erdem kısmında gelişmemiş insanlar olması genel kaygı yaratan husus. İnsanların iyice köleleşmesi veya verimsiz insanların ortadan kaldırılması gibi felaket senaryoları da fütüristler ve filozoflar tarafından gündeme getiriliyor. James Brdile'ın Yeni Karanlık Çağ kitabı ve Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya romanı bu kaygıları anlatan kitaplar.  

Bu konuda geçen ay okuduğum çağdaş filozoflardan Zizek'in Hegel ve Bağlı Beyin kitabı çok sayıda soru ve kaygıyı dile getiren bir kitap. Bildiğimiz İnsan'ın artık sona ermiş olabileceği ve insan ötesi (post human) diye bir devrimin eşiğinde olduğumuzu anlatıyor. Yakın zamanda sadece kol saatlerimiz ve telefonlarımız üzerinden değil belki de vücutlarımıza doğarken enjekte edilecek bazı çiplerle kollektif bir bilinç düzlemine çıkılabileceğinden bahsediliyor. (Burada söz konusu kollektif bilinç, Jung'da bahsedilen karanlık geçmişimizden ortak getirdiğimiz bir öğreti ve tarif edemediğimiz davranışlarımız değil) Düpedüz hepimizin prototipler haline gelmemiz gibi bir kaygıdan bahsediliyor. Bizi kendimiz yapan özellikleri herkeste aynılaştırmaktan bahsediliyor. Ya da hepimizin beyinlerine gönderilecek sinyallerle birilerinin kontrolünde özgürlüklerimizi kaybedeceğimizden bahsediliyor. Bu beraberinde tüm adalet sisteminin, özgürlüklerin ve erdemin yeniden tanımlanmasını gerektirecek. İnsan nedir? Ne değildir? kavramlarını yeniden tartışmaya açacak. Daha insan tam olarak kendini tanımlayamamışken topyekun kendinden kopacak belki de. İçine bindiğimiz araçlarımız bizden daha organik ama bizler elektronik mi olacağız acaba? Yediğimiz içtiğimiz gıda organik mi? doğal mı diye endişe etmekten vaz geçip, karşımıza çıkan insan ne kadar doğal insan diye mi düşüneceğiz yoksa? 

İnsanlar uzunca bir süredir, Mary Shelley 1818 yılında Frankenstein romanını yazdığından beri, farklı bir insan türü yaratmayı hayal ediyor. Yıldız Savaşları olsun, Savaş Yıldızı Gallactica veya West World gibi gibi sinema ve televizyon dizilerinde de sıklıkla karşımıza bu yarı robot, yarı insan yaratıklar ile bizim gibi modası geçecek doğal insanlar arasında bir mücadele konu alınıyor. Ve çok küçük bir azınlığın refah içinde olduğu çoğunluğun perişan olduğu insanlar gösteriliyor. 

Benim gördüğüm , insan neyin düşünü kurarsa o rotada ilerliyor. Ve düşünü kurduğumuz şeyin post insan olması benim için hala garip açıkçası. Ve bunu düşlüyorsak o rotada olacağız. 

Charley Mackesy'nin Çocuk, Köstebek, Tilki ve At kitabında dediği gibi tüm insanların İyi Kalpli olmayı öğrenmesini dileyelim. 

Yeni yılda insanın içindeki saldırganlığın ehlileştiği, daha erdemli insanlarla, daha temiz doğası olan bir dünyada tüm insanların iyi kalpli olabilmesini diliyorum. Daha iyi insanlar olmayı, daha iyi kürekçiler olmayı düşleyelim.  Bunu hayal edelim, rotamız bu olsun.

Tüm kaygılarınızı geride bıraktığınız iyi seneler dilerim.


Post Hümanizm KTS 207 Dr.Başak Ağın

Yapay Zeka Prof.Dr.Cem Say

Cesur Yeni Dünya, Huxley Aldous, Çev. Ümit Tosun, İthaki Yayınları, İstanbul 2013
Yeni Karanlık Çağ, Bridle James, Çev. Kemal Güleç, Metis Yayınları, İstanbul 2018
Hegel ve Bağlı Beyin, Zizek Slavoj, Çev.İrem Taşçıoğlu ve Mehmet Öznur, Encore Yayınları, İstanbul, Haziran 2021
Çocuk, Köstebek, Tilki ve At, Charley Mackesy , Çeviren Tankut Baler, Mundi Kitap, İstanbul, Ararlık 2021


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...