ADALARIN KADIN KÜREKÇİLERİ (7) - SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAVRAMI

Adaların her biri kendine mahsus güzeldir. Hangisine uğrarsanız uğrayın ayrılırken orada küçük bir yeriniz olması dileği ile ayrılırsınız.  Yine Adalar Kürek Takımından bu kez Hanife Hanım ile sohbet etme fırsatı buldum. O da diğer Adalı kürekçiler gibi Heybeliada İlk öğretim okulunda okurken sınıf arkadaşlarıyla birlikte kürek sporuna başlamış. O da ikiz kardeşler Gamze ve Esra ile aynı dönemde kürek çekmeye başlamış. Şu an Fenerbahçe'de master deniz küreği takımlarını çalıştırmaya devam eden Ulaş Gürpınar'ın annesi Şükran Teyze'yi anmadan geçemiyor. Şükran Teyze her anlamda iyi insan yetiştirmeyi görev edinmişti ve biz Adalı gençleri kürek çekme konusunda çok teşvik etmişti diye anlatıyor. 

Hanife Hanım şu an İzmir'de edebiyat öğretmenliği yapmakta. Üniversiteyi kazanana dek altı yıl Adalar Kürek Takımında kadın sporcular arasındaymış. Bu unutulmaz bir altı yıldı, kürek sporu ile edindiğimiz dostluklar hala devam ediyor diye anlatıyor. Dünya'nın dört bir yanına dağılsalar da  asla birbirlerini unutmuyorlar. Takım arkadaşlarımız hala en yakınlarımız, iyi ve kötü günümüzü paylaşmaya devam ediyoruz diye sürdürüyor konuşmasını. Adalar Kürek Takımının sporcuları aralarına kilometrelerce mesafe girmiş olsa da, hala aynı teknedeymişçesine, sırtlarında  hissettikleri bir nefes kadar yakınlar birbirlerine. Altı yıl boyunca antrenörleri Maxim Hoca ile çalışıyorlar. Altı yıl içinde birçok önemli kürek kulübünün yer aldığı yarışlarda, 1998 yılında Sapanca'da 15 yaşında yıldız kızlar kategorisinde adalar kürek olarak 2 çiftede hem birincilik, hem ikinciliği kazanmışlar. Küçük ve kişisel fedakarlıklarla mücadele eden yeni bir kulüp için büyük başarı. Ne yazık ki, kulüp maddi zorluklar yüzünden kapandı diye anlatıyor. Hanife hanım da diğer tüm takım arkadaşları gibi üniversiteyi kazanıyor ve üniversitede bir kürek kulübü olmadığı için kürek sporuna veda ediyor. 

Adalar Kadın Kürek Takımı

Bir kurumun sürdürülebilir olması önemli bir konu. Sürdürülebilirlik konusu son derece geniş. Aynı zamanda sürüdürebilme, bir oluşumu devam ettirebilme,  değişen şartlara uyumu gerektirdiği için çok dinamik bir konu. Kuruluştaki şartlar ile ilerleyen yıllardaki şartlar aynı olmaz. Bu nedenle, esnek ama prensipli olmalı, yapmak istediğinizde ısrarcı ama uzlaşmanız gereken durumlarda akılcı olmanız gerekir. Bir kurumu kurarken, değerleriniz temeli üzerinde yükselecek olan oluşumun vizyonunu ve misyonunu belirlerken sürdürülebilir bir dinamiklik önemlidir. 

Sürdürülebilirlik terimi son yıllarda ağırlıklı olarak insan yaşamının nesiller boyu devam edebilmesi için Dünya'nın tüm ekolojik sistemi ile korunarak devamlılığının sağlanması gerektiğinin anlaşılması ile kapsamı daha geniş bir anlamda kullanılıyor. Ekoloji, ekonomi ve sosyal adaletin birbirleri ile olan ilişkinin sürdürülebilir büyük resmi oluşturduğu ve bunun farkındalığı ile ilgili. İnsanın daha az miyobik bir bakış açısı ile olayları ve oluşumu algılaması ile ilgili.

Son yıllarda ağırlıklı olarak çevre kirliliği ile mücadele ve  ekolojik sisteminin tamamının yaşamlarını doğal yollarla sürdürmesi olarak gözükse de,  insanlar arası sosyal adaletin sağlanmadan ekonomik refahın da toplam düzeyde artmasının mümkün olmadığının farkındalığı ile tüm stratejilerin oluşturulması gerektiği anlatılmakta. Seçkin tüm üniversitelerde bununla ilgili dersler veriliyor. Yazı sonuna ilgilenenler için birkaç makale ekledim. Toplumun farkındalığı arttıkça  etik prensipler üzerine değerler oluşturulması önem kazandı. Avrupa'da iş dünyasının bu prensipler çerçevesinde çalışabilmesi için pek çok denetim yapılmakta. Çok büyük kuruluşların satın almalarını geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerden ucuz maliyetler nedeni ile yaptığını biliyoruz. Denetim kuruluşları bu fason imalat yapan alt kuruluşları da denetlemeye çalışıyorlar. Denetim ve cezalarla bu bakış açısını kırmak kolay değil, ama farkındalıklarla ilgili eğitim, yayın ve tanıtımların zamanla etkili olacağına inanıyorum. Nike'ın bu konudaki reklamlarını gerçekten çok iyi buluyorum. 

Kürek bir doğa sporu olması nedeni ile doğaya dost ve insanı ki; günümüzde marketten gıda alamazsa hayatta kalamayacak hale gelmiş olan biz yeni nesli, doğanın bir parçası olduğu hakkında eğitiyor.  Kendi doğamıza ve dünyaya dost insan yetiştirme konusundaki potansiyeli nedeni ile çok kıymetli bir spor. Aynı zamanda sosyal yaşamla ilgili farkındalıklara katkıları inanılmaz, takım olmak geçmiş ve gelecek tüm nesillerin bir arada devam ettirmesi gereken bir süreci de kapsar ve kürek sporu bu farkındalığa da katkı yapan nadir sporlardan biridir. Yaşlı, genç, zengin, fakir, profesör veya öğrenci olun herkes aynı teknede elleri patlayana kadar kürek çeker. Ne mevkiide olursanız olun herkes emeğini en iyi şekilde ortaya koyar ve bunun kıymetini bilir, takım arkadaşınıza saygı duyarsınız. Kürek muazzam bir eğitim alanıdır. Bu nedenle kürek kulüplerimizi sürdürülebilir kılmak için neler yapmalıyız düşünmeliyiz. Özellikle Marmara Denizinde yaşadığımız son çevre felaketinden sonra acil bir şeyler yapmamız gerekiyor. Sanırım bu konuyu ayrıca bir yazı konusu yapmalıyım.

Adalar Kürek Kadın Takımı Dört Tek Yarışında

İktisat biliminin temelinde şunu duyarsınız: Sınırsız ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere kısıtlı kaynakları verimli şekilde kullanmak gereğinden yola çıkarsınız. İki temel şeyi çok doğru yönetmeniz gerekir: İhtiyaçlarınızı ve mevcut kaynaklarınızı. Bireyin huzurlu ve mutlu yaşamı için de üzerinde durulması gereken konular arasındadır. Düşünce metodolojisi açısından da belki ışık tutabilir. 

Bir kurumun iki kaynağı vardır. Kurucuların koyduğu sermaye ve bu sermayenin kaldırabileceği oranda bir borç miktarı ve bu kaynaklar ile elde edeceğiniz katma değer sonucu ortaya çıkan kar (artı değer) ile kurum hayatını sürdürür. Sermayenizin kaldıramayacağı bir borca girmeye kalkarsanız bu borcu faizi ile birlikte sürdürmeniz ciddi bir risk ve maceraperestlik olur. Bu yüzden kaynak imkanlarınızı, yani gelirlerinizi, sermayenizi ve yabancı kaynaklarınızı sürdürülebilir olarak genişletmek üzerine çalışmak gerekir. İkincisi ihtiyaçları doğru değerlendirip, önceliklendirmek ve yine rüyalar aleminde kaybolmadan gerçekçi bir hayal rotası ile devam edebilmek için rotayı akılcı tespit etmek ve değişen koşullarda dinamik olan küreklerinizi kullanabileceğiniz bir ehliyete ulaşmış olmak gerek. Kürek çekmeyi hiç bilmeden, rota veya tekne ne kadar doğru olursa olsun yolda batarsınız. İhtiyacı ve kaynağı ne kadar doğru tespit edersek edelim kürekçinin mahareti ve basireti sizi gideceğiniz yere ulaştırır. Bu yolculukta gelir kaynağının sürekli ve karlı olmasını sağlamak kürekçinin palaları nasıl kullandığının göstergesidir. Her kürekte ne kadar yol aldığı kürekçinin performansıdır. Nefesini bu uğurda verimli kullanması gereklidir. Kürekçi hayatı size verimli insan olmayı öğretir. Hanife hanım kürek sporu ile ilgilenen gençler az zamanda çok iş organize etmeyi öğrenirler diyor. Bu ne kadar kıymetli bir yaşam dersi öyle değil mi? 

Yönetim Bilimi = Kürek Sporu 

Adalar Kürek, sürdürülebilir kaynak konusunda problem yaşamış ama altı yıl gibi bir sürede güzel insanlar yetiştirmeyi ve insanların hayatlarına olumlu yönde dokunmayı başarmıştır. Son yıllarda deniz küreği ve rekreasyon sporcularının artması kulüplere yeni kaynak imkanları yaratmış görünüyor. Bu gelişmenin yeterli olup olmayacağı üzerinde, üniversite ve sponsor kurumları daha fazla dahil edebilmek üzere çalışmak gerektiği çok belirgin görünüyor. 

Adalar Kürek Takımı şampiyona sonrası madalya ve kupalarıyla

Hanife hanım'da kürek sporunun tanıtımı için filmlerin içinde yer verilmesi gerektiğini düşünüyor. Şu an meşhur olan bazı eski kürekçilerin de tanıtım filmlerinde veya bu festivallerde yer almasının faydası olacağını düşünüyor. Nitekim son yıllarda popülerleşince Türk Rock ve elektronik müzik şarkıcısı Pamela Spence federasyonun düzenlediği yarışlara katılıyor ve ekip teknelerinde madalya alıyor. Yine aktör Mert Fırat'ın ODTÜ Kürek Takımında olduğunu ve zaman zaman Haliç'teki kürek kulüplerine uğradığını biliyoruz. Bu aktiviteleri çoğaltmak faydalı olacaktır diye ekliyor. 

Daha fazla kadın kürekçi yetiştirmek konusunda konuşurken, kadının dünya genelinde sosyal hayat düzenindeki yeri gündeme geliyor. Kadınlardan ailelerin ve toplumların beklentileri nedeni ile kız çocuklarının ailede erkek çocuklara göre daha küçük yaşlarda sorumluluk aldığını anlatıyor. Kadınların sosyal düzende uzun yıllardır bulunduğu yer birkaç yüzyıldır değiştirme konusunda büyük mücadeleler verilse de hala gerek iş hayatında, gerek politikada gerekse sanat, spor ve bilimde henüz erkeklerle eşit sayıda ve adil koşullarda yer alınamadığını görüyoruz. Kız çocukları ve erkek çocuklarına ailede eşit muamele yapılarak başlanmalı ve bu farkındalığı geliştirmek konusunda ailelere eğitim verilmeli diye anlatıyor. Kadınlar da kürek sporunun bir erkek sporu olmadığını fark edebilmeli.

Ben de bu farkındalığa yazılarım ve instagram paylaşımlarımla katkıda bulunmaya devam etmenin sürdürülebilir bir hedef olduğunu biliyorum. Hayat teknesinde gerçekçi bir hayal rotasında kürek çekmeye devam ...

https://www.sustain.ucla.edu/what-is-sustainability/

https://www.mcgill.ca/sustainability/files/sustainability/what-is-sustainability.pdf