ARKADAŞ

 


COVID-19 pandemisi gerçekten sabırlarımızı test ettiğimiz bir salgın oldu. Bir yılı aşkın süredir evlerimizin içinde sabırla beklemeye gayret ediyoruz. Bu süreçte, yakınlarını kaybeden çok sayıda insan oldu. Hastalananlar ve iyileşenler oldu. Bu süreçte ne kederli günlerimizi ne de neşeli anlarımızı eskiden olduğu gibi eşimiz dostumuzla paylaşamadığımız için daha hüzünlü, daha yanlız ve daha kederli olduk. Bazı gündelik sıradan sandığımız şeylerin ne kadar kıymetli olduğunu farkettik. Her sabah çocukların okula gitmesinin, ya da bir arkadaşınıza uğrayıp evinde kahve içebilmenin, denize bakabilmenin, güneşe çıkabilmenin, bir ağaca dayanmanın veya bir kediye su verebilmenin bir keyif olduğunu, sıradan düşünmeden yapılan aktivitelerin bile aslında ne kadar kıymetli olduğunu farkettik. Torunlara veya annenize sarılmanın lüks haline geldiği bir ortama düştük ve bir yılı aşkın süredir bunu atlatamadık. 

Doktorların ve bilim adamlarının anlattığı üzere, eğer zamanında sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarını istenildiği gibi uygulayabilseydik daha az yaygınlaşacak ve daha kolay atlatacaktık. Acaba birbirimize de yeterince güvenmedik mi? Kiminin böyle bir hastalık olduğuna inanmadığını, kiminin bu hastalığın bir nüfus azaltma politikası olduğna dair tuhaf komplo teorileri konuştuğunu duydum. Toplumu bu derece paranoyaklaştıran durumun altında derin sosyolojik, yanlış yönetimler ve yine derin psikolojik sorunlar ve çok bariz bir şekilde tembelliğe bahane uydurma durumu var. Dünyanın yaşadığı ne ilk salgın ne de son salgın hastalık bu. Atlatmanın tek yolu ise birlikte beraberce iş birliği yapmaktan geçiyor. 

Bir kürek yarışında ekip arkadaşınıza sırtınız dönüktür, ama bilirsiniz ki o da her şeyini koymak üzere arkanızda kürek çekmeye hazırdır. Geçen ay binbir zahmet ile bulabildiğimiz True Blue filminde böyle bir sahne var. Ağır bir yağmur altında çekilecek yarış öncesi kürekçiler birbirlerinin sırtına dokunuyorlar. Bu sembolik hareketin anlamı şu; "...arkadaşım ben burada arkandayım, burada var gücümü senin için ortaya koyacağım. Yarış öncesi arkanızdaki arkadaşınızın sırtınıza dokunması, yarış boyu hissettiğiniz nefesi ile bilirsiniz ki arkanız sağlamdadır. Yarış boyu yüzünü görmediğiniz o insan ile beraber yol aldığınızı bilirsiniz. Varışta birlikte sevinip, veya üzüleceğinizi bilirsiniz. Bu güven sizin teknede kaslarınızın veya ciğerlerinizin yanmasına rağmen devam etmenizi sağlar. Bu güven olmayınca muhtemelen tekneniz ilk kulvar toplarına sonra, dubalara bindirir. 

Benim hissettiğim bu pandemi boyunca Dünyada buna benzer bir süreç yaşandığı için akılla bu işin içinden sağ salim çıkamıyoruz. Evde kalarak hastalığa engel olabileceğimize inanmadığımız için, sokağa çıkma yasağı olduğu halde sokakta dolaşan insanlar gördüğümüz, hatta bazı caddelerde sıkışan trafik görüntülerini hayretle izlediğimiz için, Bir ben mi evdeyim? Bu teknede bir ben mi kürek çekiyorum duygusu geldiğinde, o an kırılma noktası oluyor sanırım ve bir bahane uydurup kendini dışarı atan insanlarla doluyor sokaklar. Yoğun bakımı, hastanesi olmayan köylere akınlar olduğunu haberlerde izledik. Bunun ne kadar mantıksız göründüğünü yola çıkanın kendisi bile itiraf ederken, "Brokoli" bile evde kalırken, herkes dışarıda, ben de dışarı çıkayım o zaman mantığı ile mesafesiz ve maskesi kulağında küpe olarak bir yerlerde duyarsız, umursamaz sokaklarda dolaşılmakta.

Şu anda hastanede olan bir sınıf arkadaşım bana şu mesajı göndermiş. "...10 gündür yoğun bakımdayım , nefes alamamak çok kötü, kendine iyi bak, seni seviyorum ..." Bu arada bazı arkadaşlarım yaşlı anne ve babalarını kimsesizler gibi son yolculuklarına uğurlamanın derin üzüntüsünü yaşadılar. Bu üzüntüyü kardeşinize veya arkadaşınıza sarılıp omzunda ağlayamadan yaşamak çok acı. Birbirimize gönderdiğimiz yazılı mesajlar veya telefonlar ne kadar sıcak olsa da yetmiyor, teselli etmiyor. Yanına uğrayıp sırtına dokunamadığım arkadaşlarım için bu yazı. Üzüntünüzü çok derinden paylaşıyorum. Size sarılamadığım için ben de çok üzgünüm. Ama bilin ki görüşemesek de arkanızdaki ekibinizim. Bu zor süreci atlatmakla ilgili var gücümle sizin arkanızda tüm nefesimle mücadeledeyim. Göremediğiniz ama sırtınızı yaslayabileceğiniz arkadaşınız olarak evimde kalma sabır ve dayanıklılığını göstermeye devam ediyorum, senin sağlıklı kalman için.

Bu süreci birlikte küreklemeye devam etmek zorundayız. Aşı var, ilaç yolda son metrelerdeyiz ha gayret dayan arkadaşım. Ben de senin için sonuna kadar dayanacağım.



Yorumlar

  1. Umarım tüm güzel ve olumlu dilekleriniz yerine gelsin.
    Aynı sizin kürek analojiniz gibi ben de Yoga'dan medet umuyorum.
    Yoga bireysel bir çalışma, dedi hocam ama toplumları insanlar oluşturuyor.
    Umarım bireysel akıl, toplumsal akıla ön ayak olsun.
    Vefat eden yakınınıza tanrıdan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...