BAĞ KURARAK ÖĞRENMEK

Sanatçı: Alara Dizdaroğlu -
Sanatçı: Alara Dizdaroğlu, Nisan 2020, Maskeler- Bağlar Karışık Teknik

  İlkokulu yeni bitirdiğim 1979 yılında, şimdinin 6. sınıfında, haftada iki saat rehberlik dersimiz olurdu. Hala böyle bir ders var mı okullarda bilemiyorum. İstenen etkinlik sağlanamasa da önemli bir saat dilimiydi. Rehberlik hocamız, başarılı öğrencilerin başarı sırlarını paylaşmalarını istemişti. Kısa bir anket sonrası sınıfta şöyle bir sonuç çıkmıştı. Ne muazzam disiplin, ne uzun çalışma saatleri ne de üstün zeka, başarının ardındaki sırdı. Başarının ardında ki birinci öğe okulda öğrendiklerimizin yaşadığımız hayat ile bir bağ kurma becerimize bağlıydı. Bağ kurduğumuz bilgi kalıcıydı. Diğer öğrenilen şeyler bağlantı kurulamamışsa sınavdan sonra unutulup gitmekteydi. ikinci öğe çok ve disiplinle çalışmak, sonra doğum aylarımız, şans faktörü diye sıralanıyordu. Öğrenme psikolojisi ile ilgilenenler bu konu üzerinde çalışıyorlar. Her insan farklı yollardan öğrenip bağ kurar beyin her bireye özel eşsiz bir yönetim merkezi. Kendi nasıl bağ kurduğunuzu kendiniz keşfedebilirsiniz. Belki biraz da çocuklarınıza yardımcı olabilirsiniz.

Malcolm Cladwell'in çok popüler olan Outliers kitabında da bahsedilen 10 bin saat uzmanlaşma süresi, doğum ayınız, doğru zaman, doğru yer şans vs faktörler uzun uzun örneklenir. Ama bağ kurabilme konusu üzerinde durulmaz. Yemeğin püf noktasını söylemeyen tarifler gibi öğrenmeye ve okulda başarıya giden yolda rekabette avantajı saklamak için mi yapılır bilemiyorum. Çevremdeki pek çok çocukta kendi gözlemlerim üzerine yazıyorum. Okulda öğrendiğini doğada gören çocuğun, ilgisi uyanır ve merak eder. Böylelikle öğrenme yolunda ilk adımı atar. Matematik ve Fen konularının çoğu çocuğa korkunç görünmesinin sebebi soyut kalmalarıdır. 

Hız problemini otomobille sorduğunuzda çözen çocuğun önüne aynı problemi vektörlerle çizilmiş oklar olarak koyduğunuzda bakakaldığını görürüz. Kaldıraç sorunlarını tahterevalli ile anlattığınızda sorunu çözerler ama üçgen, küp ve bir çubuk verdiğinizde bunları nereye koyacaklarını bilemezler. Bilse bile yaz tatilinde hepsini unutup, ertesi sene hiçbir şey hatırlamadıklarını görebilirsiniz. Ezberci sistem denen budur . Hayatla bağı olmayan dersler. Okulda ezberleyip başarılı diplomalarla mezun olan çocukların, ilerleyen yaşlarda hayata atıldıklarında iş yerlerinde beklenen performanslarının düşük olduğu ve ilgi bağları ile sorunlar yaşadıklarını çok gözledim.

Geçen hafta, Murakami kitapları haftasıydı benim için. Üç ayrı kitabını ard arda yuttum diyebilirim. Kitaplarında, biraz varoluşçuluk, biraz Jung düşünceleri var. Ama bir kitabı var ki felsefeye, psikolojiye ve ruhani konulara hiç girmemiş. Sadece spor yapanları ilgilendiriyor. 'Koşmasaydım Yazamazdım'. Bu kadar derin düşünceler içinde fantastik şeylere odaklı yazılar yazan adeta gerçeküstücü diyebileceğim yazar, basit bir anı kitabı yazmış. Kendisi uzun mesafe maraton, ultra maraton ve triatlon master sporcusu ve büyük bir ciddiyetle Dünya üzerinde düzenlenen önemli yarışmalara katılmaya devam ediyor. Beni en çok yakalayan kısmı ise sporun fiziksel faydasının yanı sıra onun yazarlığına da nasıl fayda ettiği ile kurduğu bağ oldu. Uzun roman yazabilmek için ihtiyacı olan uzun saatler odaklanabilme ve yüksek dirayetle dayanabilme becerisini uzun mesafe maraton ve ultra maraton antrenmanları ile kazandığını belirtiyor. Bu yarışlarda amacı madalya kazanmak değil ama kendi verimini ve performansını iyileştirmek ve hayata katılım göstermek. Murakami 'Nobel Edebiyat Ödülüne' defalarca aday gösterilmiş, kitapları çok satan önemli bir yazar. Hem yazmayı hem koşmayı öğrenirken ikisi arasında bir uyum bağı kurabildiği için iki ayrı disiplinin birbirini desteklemesini sağlıyor. 

Sanat okuyorsanız, tüm tarih ile bağ kurmanız gerekebilir. Renkler ve konular arasında bağ kurabilmek için felsefe, psikoloji bilimleri ile de bağ kurmanız gerekebilir. Biyokimya okuyorsanız kendi kan tahlilinize bakıp bir bağ kurmanızda fayda olabilir. Yoksa bir sürü harfin kanınızın içinde nasıl dolaştığı konusu çok ütopik kalacaktır. Kürek çekmekten örnek verirsek, belki fizik ve matematik ile kurduğunuz bağ ile kolayca hız, kuvvet, kaldıraç, vektörler gibi fizik ve matematik dersleri ile kuracağınız bağ işinizi çok kolaylaştıracak. Aşağıdaki videoda kürekçi daha etkin tekneyi nasıl kullanır, kürek kolu iç kol boyu nasıl olmalı, kürekçinin sırtının eğimi, rüzgarın itme hızı ve palanın suya giriş açısı, köprüye çarpmadan geçmesi için yapması gereken alan hesabı sonucu kazaya uğramadan en az yorularak nasıl geçer sorularını düşünebilirsiniz. 


Benim kürekle ilk kurduğum bağ henüz çalışmaya devam ettiğim bir dönem olduğu için iş yönetimi , departmanlar arası çatışmalar ve diyaloglar gibi konular daha sonra yaşam felsefesi olmuştu. Emekli oldum ya geçen yıl, bu sene belki Fizik ve matematiğe önümüzdeki yıl da beslenme ve biyolojiye başlayabilirim. Bağlar olduğu zaman ilginiz yaşam boyu sürdürülebilir ve kalıcı hale geliyor, üzerinde odaklayabiliyorsunuz.

Sizin ilgi konularınız neler ve ipleri bu ilgi konularınızla ilgili nerelere bağlıyorsunuz. Ya da evdeki çocuğunuzun öğrenmekte zorluk çektiği konu ve ilgi duyduğu konu arasında bir bağ kurabilir misiniz denerseniz öğrenme başarısı garantili emin olun. Ama herşeyden önemlisi hayatla bağınız sağlam, neşeli ve coşkulu olsun.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...