KÜREKÇİ 4.0

 Covid 19 pandemi sürecinde, yıllar sonra geçeceğimizi sandığımız sistemlere bir gecede geçtik. Ofisler, okullar her nerede isek oraya taşınırken, marketlerle banka hesaplarımız arasında mesafe kalmadı. Bazı spor faaliyetleri; halk koşuları, ergometre yarışları gibi sanal olarak yapıldı. Canlı tiyatro ve konserleri bulunduğumuz yerlerde seyredebildik.  Şirket genel kurulları uzaktan yapılabildi. Zoom'dan düğün dernek, mevlüt toplantıları yapıldı. Bu dönemde pandeminin ne zaman biteceği, ne zaman sevdiklerimize gönül rahatlığı ile sarılabileceğimiz konuşulduğu kadar, endüstri 4.0, yapay zeka, dijitalleşme, artırılmış gerçeklik ve yeni dünya düzenleri de bir o kadar konuşuldu. 


1989 yılında ilk iş hayatına başladığımda, bilgi işlem departmanı ile muhasebe verisinin bilgisayarlara aktarılması sürecinde sistemi kurgulama, analog, manuel verileri bilgisayarlara aktarıp, dev defterlerden kurtulma aşaması vardı. Böylelikle kurumsal düzenlere ve prensiplere daha çok ihtiyaç duyulmaya başlayabilmişti iş dünyasında. Sonra hızla para transferleri, iletişim metodları, pazarlama yöntemleri, ansiklopediler, kütüphaneler bu bilgisayar dünyasına taşındı. İletişim ışık hızına ulaştı, bilgi parmak uçlarımıza geldi. İspat yükümlülüğü taşıyan belgelerin de emniyetle kağıt ortamından kurtarılmasıyla. Analog veri, kağıt veri döküman hızla antika statüsüne kavuştu. Bir kaç yıl içinde hiç kalmayacaklar. Geldiğimiz noktada şu an insanlar olarak hepimizin market ürünleri gibi bar kodları oluştu ve bizim bar kodumuz ile nesnenin barkodu bir araya geldiğinde bir alış veriş tamamlanıyor. Vergi ödeme aşamasına kadar olan süreç bir kaç saniye içinde tamamlanmış oluyor. 

Okullar ile ilgili olarak son duyduğum örnek çok çarpıcı idi. Öğrenci ve öğretmenler işledikleri tarih veya coğrafya dersini sanal gerçeklik kullanarak , gerçek mekanlarındaymış gibi gezebiliyorlar. Tıpta da inanılmaz ilerlemeler var. Sanırım tüm beden bar kodumuza ek olarak, iç organlarımızda tek tek kodlanıp gerekli olan tedavi ve kullanımlar için hızlı aksiyonlar almamız sağlanacak. Dağın tepesinde telefonumuzla ultrason çekip, doktorumuz ve belki de yapay zeka olan bir doktor teşhis koyup tedavi önerecek. Tarım ile ilgili de çok çok ilginç uygulamalar var.

Dijital dünya, olaylar karşısında aksiyon alış hızımızı baş döndürücü bir hıza çıkarmış durumda. Ama Covid 19 virüsünün yayılışını ciddiye almayı beceremeyen egolarımız yüzünden bir yıldır hastalıkla mücadelemizi tamamlayamadık. 

Sporseverler için ne dijital yenilikler var? Öncelikle hepimizin bildiği dijital saatlerimiz sporcunun performansı ile ilgili verileri üretip, bulutta saklıyorlar. Hatta yediğimiz, içtiğimiz , kan şekerimiz, laktik asit seviyemiz, kolestrolümüz ne varsa dijital bar kodumuzun ardında depolanıyor. Artırılmış gerçeklik üzerinde size bir koşu partneri ve koşu antrenörü de hazırlanmış durumda. Yani siz koşarken sizinle birlikte koştuğunuz parkurda yanınızda koşup, bacağınızı , kollarınızı kullanış tekniğinizle ilgili size geri bildirim verecek, veya bırakmak isteseniz de yanınızda size pozitif motivasyon sözcükleri ile el çırpacak bir sanal sporcu "pokemon" üretilmiş durumda. Yazı sonunda ghost pacer koşu partneri ile ilgili videoyu bulabilirsiniz. Kol saatiniz ve/veya telefonunuzla birlikte bir gözlükle beraber size eşlik edebilecek. Spor hakemlerinin yerini de video çekim yapan dijital hakemler alacak gibi görünüyor.

Bu yıl yarışlara gidebilecek miyiz gidemeyecek miyiz diye düşünüyoruz. Ama muhtemelen bir sonraki olimpiyatlarda belki de bu artırılmış veya sanal gerçeklik ile herkes kendi mekanında yarışacak, ama yan yana yarışıyormuş gibi birbirimizi izleyeceğiz. Seyirciler ev koltuklarında iken kendilerini arenalarda yan yana oturuyormuş gibi hissedecekler. 

Daha az seyahat etmek, dünyayı daha temiz hale getirecek ama sanal seyahat gerçek tadında olur mu onu bilemiyorum. 

Bunca sanal şeyi idare edecek enerjiyi temiz yoldan nasıl üreteceğiz. Muhtemelen kendi üzerimizdeki sensörler sayesinde hareket ettikçe kendi ihtiyacımız olan enerjiyi de üreteceğiz. Black Mirror dizisini seyredenler bilirler, biraz iç karartıcı da olsa bu konuda bir sürü fantastik fütürist hikaye var, izleyebilirsiniz.

Bizim için de kürek sporunda muhtemelen drone ile uçan avatar antrenörlerimiz olacak, bedenimize uygun tekne ayarını ilk bakışta deneme yapmadan bileceğiz ki hali hazırda böyle bir telefon uygulaması var, bir telefon uygulaması da ay yerlerine takılan aparatlarla kürekleri nasıl yönettiğinizin her santimini ölçerek size veri hazırlıyor. Performansımıza veya ihtiyacımıza dönük ürünleri parmak uçlarımızda ki bar kodlarımızla yöneteceğiz. Saatimiz bize kalsiyum mu protein mi karbonhidrat mı almamız gerektiğini söyleyecek ve iskelede ilgili ürün bize sunulacak. Kürekçi 4.0 yeni dünyanın dijital verilerinden faydalanıp, farklı bir deneyim yolunda olacak gibi görünüyor. Sadece daha hızlı gitmenin ötesinde, daha keyifli ve dingin veya daha heyecanlı parkurları denememizi kolaylaştırabilecek. Seyahat edemeyen seyirciye de ulaşmamızı sağlayacak, belki de daha kollektif keyif alanlarımız olabilecek. Benim o çok keyif aldığım gün doğumunu teknede izleme sahnesi için yazın saat 4.00 de kalkmam gerekmeyecek. Ya da antrenman sonrası daha konforlu ısısı nemi ayarlanmış dijital kayıkhanelerimizde ekip arkadaşlarımızla buluşacağız ve kişiye özel hazırlanmış sağlıklı sebze kokteyllerimizi tokuşturacağız. Şu anda mevcut durumda uygulamaya hazır olan gelişmeleri yazıyorum. Konuyla ilgili bulduğum makaleleri de yazı sonuna ekledim.

Dijital dünyanın eski bilgisayarlı dünyadan en temel farkı, veriyi kendisinin toplaması, tasnif etmesi ve raporlayabilmesi ve bilinen mevcut çözümlere göre size seçenekler sunabilmesidir. Endüstri 4.0 ben çocukken bilim kurgu zannettiğimiz kayan kapıların çok ötesine bir yerde. Büyük ihtimalle Kürekçi 5.0 yarı insan, yarı yapay zeka bir çeşit forsa olacak belki de. Forsa olmaktan kurtulmanın bildiğimiz yolu, bu yeni dünya düzenini kurgulayanlar arasında olabilecek bir nesil yetiştirmemize bağlı. Öncelikle de şimdiden Kürekçi 4.0 ile ilgili adımlarda geri kalmamak gerekiyor. Belki hayal gücünüz ile bu yazıya yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Forsa 5.0 olmamak adına, Kürekçi 4.0 için önerileriniz neler olurdu? Düşünmek, hayal etmek ve yaratmak zamanıdır?


https://www.youtube.com/watch?v=3C7No5Pihqo

https://worldrowing.com/2019/01/16/the-avatar-how-video-for-rowing-coaches/

https://www.digitalrowing.com

https://www.sportaus.gov.au/__data/assets/pdf_file/0010/665857/34871_Connecting_Digital_with_Sport_Final_V3.pdf

https://www.rowperfect.co.uk/technology-can-bring-rowing/



Yorumlar

  1. Hiç de bu kadar sanal olmak istemiyorum ama dünya o yönde evriliyor.
    Ya bu dünyaya uyum sağlayacak ya da uyum sağlayacağız. :)
    Ben eski kafalı, nostaljik ruhlu biriyim.
    O yüzden koku ve dokunuş hissedilmeden, hatta onların bile sanal olduğu bir dünyayı yaşamak istemem.
    Sanal dünya ile ilgili katkıda bulunamadığım için özür dilerim.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Gezgin dostum, benim tahminim ciddi anlamda bir yandan ilkel yaşamlar Moda olacaktır. Örneğin dünyayı yürüyerek dolaşmak veya dağda yaylada yaşamlar gibi. Sadece çiğ beslenme gibi . Çünkü kendimize aykırı bir yaşam mümkün değil. Bu akımlarda sanal dünya kadar kendini şimdiden hissettiriyor hali hazırda

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...