BİLİNÇ NEHRİ

 

Fotoğraf: Serhat Dizdaroğlu, Kasım 2020, Kapuzbaşı Şelalesi, Kayseri

Bazı hayatlara şahit oluyorum, rüzgarla sağa sola savrulan tekneler gibi yaşamlarını sürdürüyorlar, bazı hayatlar ise baştan sona organize, hedefli, sürdürülebilir görünüyor. Tercihler ve karşılığında ödenen bedelleri var. Her tercihe sonsuz saygı duyuyorum. 

Oliver Sacks'ın son yazılarının derlendiği bu yazıyla aynı isimli kitap (2) bilincimizin durağan değil, bir nehir gibi akışkan olabileceği üzerine yazılmış. Her insanın bilinç nehri birbirinden farklı. Tıpkı nehirler gibi derinlikleri, genişlikleri, etraflarında ki doğa ve debileri, bulundukları iklimler farklı. Bu yüzden teknemizi ya da yaşamımızı yönlendirirken yaptığımız değerlendirmeler de son derece kişisel. Teknemizi yönlendirirken yapabildiklerimiz hepimizin ne kadar yaratıcı olabildiği, ne kadar cesaretli olabildiği ile de ilgili. Yine bu da durağan olmayan bilincimiz ile ilgili. Yaşamı yönlendirmek ve kontrol etmek kısmında mekanizmalar insandan insana farklı çalışıyor. 

İnsan bilinci, atalarımızdan getirdiğiniz bilgiler, yaşam boyu öğrendiklerimiz, bize verilen değer ve inançlar, beyninizin tavan arasına sakladıklarımız, duyu organlarınız ve vücut kimyasallarımız çerçevesinde, zamanın anları içinde algıladıklarımız, sonucu oluşuyor ve küreklerimizi buna göre kullanıyoruz. Zaman bazen esniyor anları çok net biçimde belleğimizde kullanabileceğimiz tecrübelere dönüştürebiliyoruz. Bazen de anları atlayarak geçiştiriyoruz. Öyle ki, aynı olayı farklı şahitler farklı anlatabiliyor. Kesikli algıladıklarımızı, geçmişten getirdiklerimizin süzgecinden geçirip kendi yaratıcılığımızı kullanarak bir yön buluyoruz. Çoğunlukla böyle çalışıyor sistem. Yıllar sonra irrasyonel; akılsızca olarak değerlendirilen, fakat karar anında belki de rasyonel; akıllıca olduğunu sandığımız kararlarımız böyle ortaya çıkıyor. 

Zamanın esnemesi durumu ise çok farklı, anlayabildiğim kadarıyla çok stresli, veya adrenalinin yükseldiği   anlarda, ölümcül kazaları geçirirken, doğal afetleri yaşarken, belki sprint sporcuların yarışları sırasında  böyle algılanıyor. 1999 daki 45 saniyelik deprem bana dakikalar boyu sürdü gibi gelmişti örneğin. Deprem sırasında, o 45 saniyede yapabildiklerimizi defalarca prova yapmama rağmen, yinelediğimde yine 45 saniyeye sığdıramadımdı. Işık hızıyla geçen düşünceler ve hareketlerle zaman esnemişti sanki. Esneyen hissettiğimiz zaman kadar da yaşlanmış olabilir miyim? Daha neşeli bir örnek verelim dersek; kürek yarışı sırasında , 1000 metrelik yarış 4-4,5 dakika sürmektedir. Yarış sonrası olayı 4,5 saat konuşabiliyoruz. Start anında hakemin düdüğü, bayrağın aşağı inme saniyesi, ilk kürekleriniz diğer rakiplerin ne yaptığı, hakem botunun sizi nasıl takip ettiği, ekip arkadaşlarınız, onların nefes sesleri, kürek sesleri ve suyun yarılma sesi, suyun izi, parkurdaki mantarlar, kenardaki seyircilerin tezahüratları, kaslarınızdaki ağrılar, ciğerinizdeki yanma, dayanma gücünüz, diğerlerinin dayanma güçleri hepsini izliyor, algılıyor ve binlerce düşünce arasında tekneyi ilerletiyorsunuz.

Borges'in nehir şiiri bu noktada durumu gerçekten çok iyi betimliyor.

"...Zaman beni sürükleyen bir nehir, ama nehir benim; 

beni parçalayan bir kaplan, ama kaplan benim; 

beni tüketen bir ateş, ama ateş benim; 

evren ne yazık ki gerçek ve ben ne yazık ki Borges'im.."

Kararlarımız, hislerimiz ne olursa olsun, "ne yazık ki " yerine "çok şükür ki" demek istiyorum. Pişmanlıklar, hiç denememiş olmaktan iyi gibi geliyor bana. Yaşam sürmeye devam ettiğine göre, kararlar almayı sürdürdüğümüze göre, pişmanlıklar da sürecek belki. Hep aynı pişmanlığın sürdürülebilir olması da epey garip bir yaklaşım tabii ama bazen teknenin yönünü değiştirmek için gereken kuvveti bulamıyoruz. Kuvveti kazanma ve kuvvette devamlılık bir sporcunun , bir yaşam serüvencisinin en çok ihtiyacı olan nitelik. 

Sanırım çocuklarımıza, gençlerimize bu kuvveti kazandırmak biz ebeveynlerin görevi. Zaman ister esnek ister kesikli olsun, bilinç nehri akarken doğru yönetebilmek için ihtiyaç olan gücü çocuklarımıza vermek gerekiyor. Bu hafta Angela Lee Duckworth'ün Ted konuşmasında da dinlediğim üzere, yaşamda başarılı olan çocukların ortak özelliklerinin zeka, fiziksel sağlık, güzel görünmek olmadığını vurguluyor. Başarıyı getiren özellik metanettir. (1) Uzun vadeli hedefler için tutku ve sebat göstermek, bu dayanma gücüne sahip olanlar, hayatlarını heba etmeden geçiriyorlar. Başarılı olmak göreceli bir kavram olduğu için ben onu heba olmayan bir hayat olarak tanımlamayı tercih ediyorum. Dayanıklı çocuk mental olarak pes etmeyen, fizik olarak kuvvet ve süratinin devamlılığını koruyabilen kürekçiler gibi, sürdürülebilir hedefleri konusunda sebatkar olan çocuklardır. Hata yapmaktan korkmayan ve hataların devamlı olmayacağını düşünerek, üstesinden gelinebileceğini anlayan çocuklar metanetlerini geliştirebiliyorlar. Bu konuda zihniyet gelişimini çocuklara kazandırmak için psikoloji bilimi çalışıyor. Bence çocuklarınıza kürek çekmeyi de öğretmeyi deneyebilirsiniz. Faydasına inanıyorum.

Hayat yolculuğumuz bize ne getirirse getirsin, bilincimizin akıyor olması, zaman içinde zihniyetimizi geliştirme fırsatını da her zaman beraberinde getiriyor ve kürekleri biz yönetiyoruz. Hatalar her zaman dönülebilirdir. Metanet, dayanıklılık ve devamlılık hepimizin geliştirebileceği bir beceridir. Daha iyi bir dünya için, günlük hazların kurbanı olmaktan korumak adına, çocuklarımızı hayata hazırlarken, onları ekran karşısından kaldırıp, kürek çekmeye götürelim diye sesleniyorum. 



(1)

https://www.ted.com/talks/angela_lee_duckworth_grit_the_power_of_passion_and_perseverance?utm_source=whatsapp&utm_medium=social&utm_campaign=tedspread

(2) Sacks Oliver, Bilinç Nehri, Çeviren Dürrin Tunç, Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, Ocak 2020

(3) Fotoğraf: Serhat Dizdaroğlu , instagram:srhtdizdaroglu


Yorumlar

  1. Her kelimesine katılıyorum👍Kalemine sağlık🍀 Evrim Kuran “Bir Kuşaağı Anlamak” kütabında metanet tanımını “Yılmazlık”olarak türkçeleştirmiş (ben çok sevsim)yanına özyeterlilik,umut ve iyimserliği ekleyerek psikolojik sermayesnin hayat başarısında en önemli etken olduğunu anlatmış..

    YanıtlaSil
  2. Her kelimesine katılıyorum👍 Klavyene sağlık🤗🍀 Evrim Kuran “Bir Kuşağı Anlamak kitabında metanet tanımını “yılmazlık”olarak kullanmış(ben çok sevdim) yanına da özyeyetlikik,umut ve iyimserliği ekleyerek psikolojik sermayenin hayat başarısında en önemli etken olduğunu anlatmış

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...