PANDEMİ BAHANENİZ Mİ OLACAK?

2006 yılında yönetim, mali işler ve dış ticaret bölümlerine ek olarak sosyal uygunluk departmanı kurulmasına ve bana bağlı olmasına karar verdi. Hemen ilk olarak konunun uzmanı bir denetçi istihdam ederek, iş verdiğimiz atölyelere denetimlere başladık. Bu denetimler ve atölyelerimize verdiğimiz eğitimler sırasında ülke insanımızın farklı bölgelerden de olsa ortak bir yüzü ile tanıştım. Bahane üretmekte üstünüz. Bu konuda Oscar ödülü olsa muhtemelen alırdık.

İş yerinizde personelinize bir işin neden yapılmadığını sorduğunuzda aldığınız yanıtları hatırlayın. Diğer destek departmanı zamanında veri vermemiştir. Bilgisayar çökmüştür. Çalışma arkadaşı yan gelip yatmaktadır. Satış departmanı faturaları geç düzenlemiştir. Yanlış tahakkuk bilgisi vermişlerdir. Ben bir söyleyeyim, siz bin tane hatırlayın. Patron'a sorun, niye kar edemiyorsun diye personelinden daha yaratıcı olacağından emin olabilirsiniz. Yeterli finans kaynağı yoktur. Çünkü ilk fırsatta Villa ve yat almıştır. Darbe oldu, isyan çıktı, ekonomik kriz var, elektrik pahalı, kredi faizi yüksek, döviz, vs. vs. vs. Çapkınlara sorun gençliğini yaşayamamıştır o yüzden eşini aldatmaktadır. Evlenemeyenlere sorun; talihsizdir,  doğru aday karşısına çıkmamıştır.

En son yaşadığımız evin bekçisi ile ilgili olayı da aktarmadan geçemeyeceğim. Bekçinin kendi evinin önü her zaman darmadağınık idi. Ben de şurayı niye toplamıyorsun diye sorduğumda aldığım cevap:' ' ...eh ! biz cahil insanlarız... akıl edemiyoruz sen söylersin yaparız . Abla ! ...'
Cehaletin tanımına boyut atlatmıştı.

Birinci sınıfta mikro iktisata giriş dersinde 'Homo Ekonomikus' diye bir prototip insan davranışından bahsedilir. Bahane üretmek bu tipin bir özelliği mi acaba diye düşünmeden edemiyorum. Ne de olsa minimum eforla maksimum verim almaya çalışır bu tip. Düşünsenize neredeyse evinin önünü ben toplayacağım bekçinin. Bekçi homo ekonomikus profesörü olmuştu. O evin önü 20 yıldır toplanacak bekliyorum; ne yağmur bitti, ne sıcaklar bitti, sıra hiç evin önüne gelmedi. 

İnsanlarımıza hedef belirlemeyi ve bu hedefe giderken nasıl yol almaları gerektiğini öğretmek ile ilgili bir yerde ciddi bir yanlış yapmış olmalıyız. Çünkü okulda homo ekonomikus tembeller padişahıdır diye öğrenmemiştik. Bu adam varlığını ve değerlerini maksimize ederken kaynaklarını verimli kullanan adam olmalıydı. 

Avcı toplayıcı kabilelerin yaşamları incelendiğinde böyle kronik tembellik, kronik kölelik ve kronik sömürücülük olmadığı görülüyor. Eşitlikçi, dayanışmaya önem veren, barışçıl göçebe toplulukların yerleşik düzene geçip, buğday tarafından evcilleştirilmesinin ardından tüm davranış modelleri değişiyor. Mülk sahibi olma fikri ve kölelikle birlikte bahanecilikte mi gelişti dersiniz? 

Tarihin bize verdiği en önemli ders bence bahanecilerin sonunun parlak olmadığıdır. Bahanecilik, kendine acıma gibi bir kolaycılığa yol açıyor ve genellikle de mutluluk getirmiyor. Hayatta yol alabilenler bahaneciler değil rağmencilerdir. Her şeye rağmen yol alanlardır. 

Örnek vermek gerekirse, sağır olmasına rağmen muhteşem besteleri olan Beethoven var. Doğuştan kör olduğu için eğitim imkanı bulamamış ama inanılmaz bir besteci olan Aşık Veysel ' Uzun İnce Bir Yoldayım' diye en sadesinden hayatı anlatan en müthiş beste ve güfteyi yapabiliyor. Okuldan atılmasına rağmen mucit olan Edison var. Yaylada keçi çobanı olup üniversite kazanan insanlarımız var. Az cephane ile, ayakkabısız kazandığımız 'Kurtuluş Savaşımız' var. 

Yaşam yolculuğunuzu değerlendirdiğinizde elinizdeki imkanların ölçüsü tabii size bir fayda sağlayacaktır. Ama önemli olan başlangıç noktası ile vardığınız nokta arasında kat edebildiğiniz mesafedir. Mesafe kat edebilenler rağmencilerdir. Başarılı insanlardır.

Yine kürek sporu ile ilgili örnek vermeden geçmeyeceğim tabii. Kürekçiler de bahane üretmeyi ve bu bahaneleri artlarında bırakıp mücadele etmeyi çok iyi bilirler. Bir yarış esnasında hava ciddi berbat, sisli,
tekneniz diğer teknelere göre eski, ekipten biri hasta olabilir. Bu bahanelere rağmen uyum içinde, elinden gelenin en iyisini yapan ve birbirine inanan ekip galip gelir. Çünkü, bir kürek yarışı bir güç yarışından ziyade aslında bir pozitif inanç ve irade yarışıdır. Bahaneler detaydır. Ekip her şeydir. Bu yüzden kurumlarınızdaki insan kaynağını oluştururken bahanecileri tercih etmeyin derim. Rağmenciler pes etmeyenlerdir, pozitif inançlı ve iradeli insanlardır. Böyle bir ekiple aşamayacağınız kriz olmayacaktır.

Yaşadığımız global karantinanın ardından ciddi bir resesyon bekleniyor. Bu resesyondan salimen kurtulmak için bir strateji geliştirmediyseniz hemen başlamalısınız. Yoksa bu seferde bahaneniz Covid-19 olacak. Yeni dünyanın alış veriş düzenine, insan kaynağı yapısına, eğitim sistemlerine, kurumlarınız hazır mı? Test etmektesiniz. Eksikleri gözden geçirip kendinize çeki düzen verme fırsatını kaçırmayın. Pandemi bahaneniz değil , rağmen sıçradığınız fırsat olsun. 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...