AYNI GEMİDE OLMAK

Dünya genelinde henüz pandeminin önlemini alamadığımız için evlerimizde kendimizi karantinaya alıp beklediğimiz bu günlerde sosyal medyada tüm insanlığın aynı gemide olduğu, sınırların anlamsızlaştığı, maddiyata gerekenden fazla önem verildiğinin fark edildiği bol bol yazılıp söylenmekte. Oysa insanlık buna benzer deneyimleri daha öncede yaşamıştı. Belli ki gereken dersi tam olarak alamamışız. İnsanlık tahmin ettiği kadar da zeki değil, inanın zor öğreniyoruz. 

Aynı gemide olma deyimi ne zaman dile kazandırıldı bilemiyorum. Ama antropologların tahminine göre ilk tekne veya ilkel su taşıtı, 800.000 yıl önce Homo Erectus tarafından kullanıldı. O günden bu yana, ateş veya tekerleğin bulunuşu ne kadar önemli ise bence bir su taşıtının ilk kullanımı insan beyni ve insanlığın gelişimi açısından o kadar önemli oldu. Bir arada yaşayabilmek, dayanışmak, bir hedefe gidebilmek, araştırmak, kendini tanımak, kendini ve hayatı anlamlandırmak adına bir teknenin size verdiği eğitime paha biçilmez. Bir çok deyim var, ilk akla gelenler ' boşa kürek çekmek' , 'çile çekmek' gibi olsa da sanırım en kıymetlisi 'aynı gemide olmak' denen deyim olsa gerek.

Kürek çekmeyi ilk öğrenmeye başladığınızda size öğretilen ilk cümle hamla ile uyumlu çekin olur. İlk deneyiminizde bunu bir lidere biat etmek olarak algılarsınız. O yüzden gözünüz bir an evvel bu işi öğrenip tek başına inebileceğiniz bir tekneye geçmekte olabilir. Oysa ki başarılı bir teknede durum böyle değildir. Hamla pozisyonunda oturan kürekçi de arkadaki ekibine uyum gösterir. Ekibin gücüne, tekniğine, kapasite ve motivasyonuna uyum göstermelidir. Hatta ekibe doğru tempoyu vermek gibi fazladan bir mesuliyeti vardır. Ne fazla, ne eksik. Uyumsuz bir teknede hamlanın taşıdığı ağırlık olması gerekenden çok daha fazlasıdır. Hamla ekibin uyamayacağı bir tempoda tekneyi yürütmeyi denerse, önce kendini helak edecektir, sonra da ekibin emeklerinin heba olmasına neden olacaktır. Yani söz konusu olan biat ve sürü psikolojisi değil, tam tersine bireylerin kendi egolarının tam bilincinde olarak, birlikte bir arada ilerleyebilme becerisidir.

Kurumsal hayatta çalışanlar benzer deneyimler elde etmişlerdir. Patron bir şirket kurmuştur. Bu kurumun yapılacak işlerini doğru ekip veya insanlara dağıtması gerekir. Bir çok iş görüşmesi sonucu bazı insanları bir araya getirir. Ayrı kültürlerden, ayrı ailelerden, ayrı cinslerden farklı güçlerdeki insanlar bir araya gelmiştir. Bu insanlar bir arada uyum içinde çalıştırılamazlar ise tekne ilerlemez. Bir türlü istatistiklerle ölçülemeyecek zararlar oluşur. 

İşletme fakültesinde, küçük ölçekli firmaların problemlerinden birinin kaliteli insan kaynağına ulaşma imkanının kısıtlı olduğu anlatılır. Bu önerme doğru ama bu şekilde ifade edildiğinde eksiktir. Bazen en güçlü adaylar firmanıza uyamayacağı için size en güçlü freni yaptıran adaylardır. Daha ortalama ama uyumlu çalışan bir takım, fark edilecek derecede daha başarılı işler çıkarabilirler.

2017 yılında Bled'de yapılan dünya master kürek şampiyonasında yaşadığımız örneklerden biri; kısa boylu hafif kilolu bir Japon ekibin, kendilerinin iki kat kas gücüne sahip Alman ekibini geçtiğini görebildiğimiz yarış idi. Japon ekibi uyumla yüksek konsantrasyonu ile yarışı birinci tamamladı. Sekiz tek denilen branşta yarışıyorlardı. 8 ufak tefek adam, 8 güçlü adamı uyumlu çekme becerileri sayesinde geçti. Bu ufak adamlar bu uyumu nasıl yakaladılar sorusunun yanıtı gerçekten hayati öneme sahip.

Kurumunuzun, ülkenizin veya herhangi bir oluşumun niye diğerinden daha ileriye gidebildiğinin asıl anahtarı bana göre burada. En önemli koşullardan biri, ekibin birbirine olan güven ve inancıdır. Ekipteki herkesin gücü farklıdır. Aynı güçte olmayan insanlardan aynı işi bekleyemezsiniz. Ama herkese yapabileceği işi verip, elinden gelenin en iyisini yapmasını beklersiniz. Ekip birbirinin elinden gelenin en iyisini yaptığını biliyorsa birbirini taşıyarak ilerleyebilir. Ekip üyelerinin hepsinin yüreğini ortaya koyduğu noktada, ekibiniz fark yaratacaktır. Kürekçiler arasında yerleşmiş bir deyim vardır. 

'Tek kürek - tek yürek' . 

Tek kürek tek yürekte buluştuğunda , bu uyum teknenizi uçurur.

Bu kürekçilerin biri bile çok uzun boylu, muazzam güçlü bile olsa küreğini aynı uyumda suya daldıramıyorsa teknede fren etkisi yapar. Hiç kürek çekmemiş olanlar icin biraz daha açıklamam gerekirse tekne tam süzülürken büyük bir güçle küreğini suya daldıran bu adam, tekneyi yolundan çıkarır, ve akışı durdurur. Büyük meblağlar ödeyip, çok akıllı , çok ünlü, harika bir profesyoneli işyerinize almanız eğer bu kişi kurumdaki diğer personele uyum sağlamıyorsa size zarar verir. 

Liderleri efsane yapan özellik cesaretleri ve zekalarını bu uyumu ekiplerinde sağlayabilmekte kullanmış olma becerileridir. Yürekleri kürekçidir. 

Ekibinizin bir arada devam edebilmesi, uyumu sürdürülebilir olarak koruması, patronun veya yöneticinin sorumluluğudur. Bu önemli bir iletişim ve farkındalık becerisi gerektirir. Birbirine güven esastır. Hayatta hatalar olacaktır. Yapılan hatalar sadece kendinizi değil başkalarını da etkileyecektir. Bu durumda uyumu devam ettirebilme becerisi affedebilme olgunluğu gerektirir. Affetmek kolay bir psikoloji değildir. Olan her ne ise kabullenerek, sorumluluk alarak, affederek ve böylelikle ekipte güven tesis ederek yolunuza devam etmek gerekir. Sadece birbirilerini suçlayan toplulukların, ekiplerin ortaya beklenen işi koymasını bekleyemezsiniz. Ekibinizin enerjisini işlerine yönlendirebilmesi için bu bilinç düzeyini yakalamak, en güçlü kürekçileri bir araya getirmekten daha önemlidir. Bu bilinç düzeyindeki toplumların bugün lider toplumlar olduğunu görebiliyoruz. 

İyi bir dans ekibiniz, iyi bir müzik koronuz, iyi bir futbol takımınız, çalıştığınız kurumunuz, bir sınıfta toplanmış olan öğrencileriniz veya öğretmenleriniz bir arada maksimum başarıyı elde edebiliyorlarsa bu uyum becerisini yakaladıkları içindir. Sağlayamadıklarını düşünüyorsanız, ekipler halinde kürek çekmeye göndermenizi tavsiye ederim. Kürek sporunun farkındalığa katkısı inanılmaz. 

Uyumlu ekipler hatta toplumlar, karşılarına çıkacak fırtınalarda, çelik gibi bir irade göstererek bir arada krizleri atlatabilirler. Ülkenizdeki iç savaşı, kurumunuzdaki departmanlar arası güç savaşını, ailenizdeki çatışmaları ortadan kaldırmak için dinleme becerisi ve uyum gerekir. Bu uyumu yakalamak için önce bireylerin; hem yöneticilerin hem diğer çalışanların, bu farkındalığının olması gerekir. Bu uyumun sürdürülebilmesi için tabii ki yasalara , kurallara, vizyon , misyon ortak değerlere ihtiyaç vardır. Ama bu süslü tabelalar ve yazıtlar doğal yaşam akışında değişkenlik göstereceklerdir. Birinci prensibi yakalayamazsak diğer tüm tabelalar tarihi antikalar olarak müzelerde yer alacaklardır. 

Bugün gündemde aşmamız gereken birinci sorun Covid-19 pandemisinden kurtulmak. Birbirimizi yüreklendirerek evlerimizde kalma uyumunu ne kadar iyi gösterebilirsek o kadar hızlı bu hastalıkla baş edebileceğiz.  Sabırla yola devam. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MASTER KÜREKÇİLERİN USTASI : FATİH ÖRER

ŞAMPİYON YETİŞTİREN AİLE OLMAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN NESİLLERCE KÜREK - NİHAT USTA'DAN GENÇLERE ...